Çocuğun Beş Sokağını Bulma Çabaları…
——————————————————
Kafamı toplamalıyım. Ait olduğum yeri bulmalıyım. Nedenini bilmiyorum. Ama bulmalıyım… Saklandığım yerden çıkmaya korkmuyor değilim. Çünkü dışarısı güvenli değil. Silahlı askerler var… Askerlerden değil asker üniformasının içindeki insanlardan korkuyorum… Çünkü bizi sevmiyorlar. Burayı ele geçirmek ve yaşayanları öldürmek istiyorlar. Bizleri zalim oyunlarına davet etmek istiyorlar. Ama son günlerde sesleri çıkmıyor. Dilini yutmuş, korkmuş bir canavar gibi saklanıyorlar, saldırmıyorlar… Şanslıyım onun için.Ama gene de korkuyorum… Hadi bakalım çıkalım yavaş yavaş saklandığımız yerden… Küçük adımlarla sessizce yürüyorum.Ses çıkartırsam anlarlar.Ve hayatım oracıkta biter. Sessiz olmalıyım… Nefesimi bile hissetmemeleri lazım… Ama ben onların nefeslerini ensemde hissediyorum… Seslerini duyuyorum… O zalim, korku veren seslerini duyuyorum… Ama umursamıyorum. Daha doğrusu kafama takmamaya çalışıyorum… Ancak böyle yaşayabiliyorum… Yürüyorum sokaklara baka baka…Şuana kadar Beş Sokağını göremedim… Fazla vaktim yok… Hava kararınca daha çok üniformalı ortaya çıkıyor ve katliam başlıyor. Tam olarak 2 saatim var. Onun için acele etmeliyim ve Beş Sokağını ararken bir yandan da saklanacak bir yer bulmalıyım… Hiçbir yön bilmeden yürüyorum. Bedenimin beni götürdüğü yere gidiyorum. Ait olduğum yere… Eğer bulamazsam gizemli adama mektup yazacağım. Gerçi yardım edeceğini zannetmiyorum.Çünkü beni bul dedi ve sadece sokağı söyledi… Yürüdüğüm yolda kaçan insanlar var.Herkes birbirinden korkuyor burada… Sevgi bağları raflara kaldırılmış… Güven duygusu yok olmuş. Üniformalılar bizim tarafımızda değil. Korkuyoruz hepimiz. Etrafımız dumanlarla kaplı…K aç gündür gökyüzünü beyaz olarak göremedik… Kaç gündür güzel bir uyku çekemedik. Hep korktuk… Kaç gün oldu güzel bir rüyaya uyanmayalı bilmiyorum…Ve bir an önce bitmesini istiyoruz. Kaybeden mi oluruz kazanan mı oluruz bilmiyorum. Ama bitsin… Artık ben hayal kurmak istiyorum. Duvarlarını sevdiğim evimde hatıralarımla beraber yaşlanmak istiyorum… Bunun için mücadele etmeye devam etmeliyim. Yürüyorum aklımdaki düşüncelerle beraber. Bir yandan korkuyorum da… Evet daha fazla yürüyemem. Çünkü hava kararmaya başlıyor. Şu karşıdaki eve gitmem lazım. Güvenli bir yere benziyor. Bunu gitmeden öğrenemem.. Onun için gidiyorum. Sesler yükseliyor korkuyu damarlarımda hissediyorum… Ve ulaştım eve.Güvenli bir yere benziyor.. En azından sağlam gibi…Bir geceyi geçirebileceğim bir yer bulabildiğim için mutluyum…Ama hemen sevinmemeliyim. Eve giriyorum. Kapıyı kapatıyorum ve kapının arkasına koltuğu çekiyorum.. Açmasınlar diye. Perdeleri çekiyorum yavaş ve sessizce.Ve oturuyorum soğuk yere…
Bir Adam…
———————
Küçük Adam’a Beş Sokağını bulmasını söyleyeli 1 gün oldu. Acaba yola çıkmış mıdır? Beni ve sokağımızı merak etmiş midir? Ait olduğu yeri merak etmiş midir? Küçük Adam’ı merak ediyorum… Bugün sokağımda 16. günüm.. İlk bulduğum günkü gibi… Küçük evler var. Köpekler var. Sokağın bir ucundan bir ucuna uzanan çöp kovaları var. Ne bulduysak sokaklardan hepsi çöp kovalarının içinde… Beş Sokağında sevgi bağı raflara kaldırılmış değil. Hepimiz birbirimizi seviyoruz. Korkmuyoruz mu korkuyoruz ama belli etmiyoruz. Burası üniformalıların kolay kolay bulamayacağı bir yer… Çünkü yerin altında… Küçük Adam bunu bilmiyor. Ama uğraşırsa ve yoluna devam ederse bizi bulabilsin diye sokağın başına işaret bıraktık. Burada güvendeyiz ve kolay kolay kimseyi sokağımıza almıyoruz.Ama o çocuk bu sokağa ait. Bizi bulacağına eminim… Devam et asla pes etme…
Üniformalılar…
———————-
Üniformalılar yani insanlar… Daha doğrusu insan kılığına girmiş askerler. Omuzlarında taramalı silahlar,bellerinde piştov ve el bombaları… Korkuyoruz üniformalılardan. Çünkü her şey onların yüzünden… Sevmiyoruz onları. Kim sever ki insanları öldüreni… Hiçbirinin altın kalpleri yok… Akşamları sayıları fazlalaşıyor.Aralarında bir şifre var ve ne zaman birilerini öldürecekleri zaman birbirlerine o şifreli sözü söylüyorlar ve katliam başlıyor… Uykumuz bölünüyor. Çığlıklar başlıyor. Üniformalılar bu görüntüyü çok seviyorlar… Ve bizi öldürmekten zevk alıyorlar… Bizi türlü türlü oyunlarına davet ediyorlar…Bir gün mezarlarınıza işemek dileğiyle… 😀
Yazan:Cansu Porsuk(Mutlu Çocuk)
Devamı Yarına 😀