Tek Ben Bilmiyorum…
—————————————
Gizemli Adam gerçeği biliyor. Beş Sokağın’daki çoğu kişi gerçeği biliyor. Yaşar Dede gerçeği biliyor.Bir tek ben bilmiyorum… Niye saklar insan gerçeği acı olsa da söylemeleri gerekmez mi? Gerçekler acıdır sonuçta. Zaten acı olamasa gerçek olmaz ki… Kafamı gıdıklayan düşünceler herhalde beni rahat bırakmayacaklar . Benim Babam’a gidip hesap sormam lazım. Ama bu zamana kadar kimse kalkıp ta kazananlar cephesine gitmedi…. Hem gitsem ne diyeceğim ki? Birisine bakıp geri döneceğim de diyemem… Gerçi dersem tam bir fiyasko olur… Bilmiyorum ama ne olursa olsun babamla oturup erkek erkeğe konuşmalıyız.Bu riski göze almalıyım….
————————————————————————————————
Acı Bir Gerçek. Daha çok Korkutucu Bir Haber…
———————————————————————-
-Komutanım,komutanım!..
-Ne var,ne oldu gene?
-Oğlunuz Can sizin yaptığınızı biliyor.
-Hadi ya,yapma ya
-Yaptım Bile!…
———————————-
Ben Ne Yapacağım?..
————————————
İntihar mı etsem yoksa kendimi assam mı? Hangisi çabuk ve acısız bir ölüm olur? Hangisi oğlumun sözlerinden daha az acıtır? Kendisi beni vazgeçirmek için gelecek ama bunun için uğraşırken kendisinin bir İngiliz olduğunu unutacak…
———————————————————
Küçük Adam….
—————————
Gizemli Adam’ın biricik arkadaşı. Beş Sokağı’nda yaşar…Ve bu aralar sokağın dedikodu sırasında ilk sıradadır… Duyduğuma göre savaşı başlatan kişi babasıymış…
———————————————————————————————–
Küçük Adamın Geçmişi….
—————————————
Doğrusunu söylemek gerekirse Nisan Ay’ında Dünya’ya geldim… Annemle babam bana birkaç sene baktılar.Sonra ikisi de beni sokağa attı… Sokaklara düştüğüm zaman tam 7 yaşındaydım… Daha çocuktum… Düşünün okula başlama yaşlarında sokaktaydım… Annem ve Babam İngiliz…. Babam eskiden askermiş,sonra bırakmış,sonra herhalde tekrar başlamış olmalı ki görünüşe göre öyle… Annem ise malum evinin kadını… İkisine de fazla bir şey borçlu olduğum söylenemez….Ben 8 yaşımdayken İngilizler bize savaş açtı… İlk sömürdüler sonra sahip olmak istediler… Babamla annem beni bıraktıktan tam bir sene sonra kendimi bir savaşın ortasında bulmuştum…İngiliz olduğum herhalde savaşın bitmesini isteyen tek kişi olduğum kesin bir bilgidir….
————————————————————————————————–
Pişmanlık Duygusu…
————————————
İnsanın içini yer bitirir içten içe… Hemen öldürmez… Yavaş yavaş ve acıta acıta öldürür beyni… İlk düşünce kanallarını harekete geçirir sonrası malum vicdanı ameliyat eder… Her ameliyatta ise mutlaka gözlerden yaş akar… Bunlar son pişmanlık fayda etmez sözünün yaşlarıdır…
———————————————————————————————————–
Küçük Adam Yola Çıkar….
Devamı 1 ay sonra….
(Mutlu Çocuk)