Harflerin ağlattığına dilimle şahit oldum… Sözcüklerin erimesine ellerimle şahit oldum… Cümlelerin kaybolmasına ayaklarımla arkalarından koşarken şahit oldum… Sözlerin omurgaları kırdığına kulaklarımla şahit oldum… Şiirlerin insanları ameliyat ettiği ana gözlerimle şahit oldum… Şarkıların insanları yaşattığı ana ağzımla şarkıları söylerken şahit oldum… Ölüme, Omurga kırıklarına, Ameliyatlara, Ağlamaya, Erimeye, Kayboluşlara, Vücudumla şahit oldum… Ve artık vücudum Harflerin güldürdüğüne,…
Yazar: porsukcansu@gmail.com
Biliyor Musunuz?
Kalplerimiz kaç kere kaynatılmış birileri tarafından Gönlümüz kaç kere çalınmış birileri tarafından Aklımız kaç kere kiralık katiller tarafından öldürülmüş Düşüncelerimiz kaç kere soğuk bir mezara sallanmış Sevgilerimiz kaç kere açıp kanatlarını uçmuş Öfkelerimiz kaç kere kaza yapmış Mutluluklarımız kaç defa tecavüze uğramış Sorunlarımız kaç kere ödenmeyen borçlar gibi olmuş Aşklarımız kaç kere ölmüş Sevdiklerimiz kaç…
Beş Sokağı(6. Bölüm)
4. Gün (Yaklaştık) ——————————– En son koşuyordum. Ve hala koşuyorum. Sadece biraz yoruldum. Kalbim yerimden çıkacakmışcasına atıyor. Ayaklarım hala zorla adım atıyor. Beynim artık dur diyor ve bende onu dinliyorum ve duruyorum. Yere oturuyorum. Önüme doğru bakıyorum. Ve bir tabela görüyorum. Tabela da “Küçük Adam” yazıyor. Düşünüyorum kim yazar bunu diye. Aklıma Gizemli Adam geliyor….
Deme!..
Sevda yağmurlarıyla ıslanmadıysan Sevda rüzgarlarıyla üşümediysen Bana aşığım deme!.. Sonbaharda ağaçlar gibi yapraklarını dökmediysen İlkbahar yağmurları gibi sağanak yağmadıysan Bana büyüdüm deme!.. Hayatın silsilesinde savrulmadıysan Küçük bir çocuğun gülüşünü çaldıysan Bana denedim deme!.. Bir kadının kalbini çaldıysan Bana hırsızlık yapmadım deme!.. Bir kadının kalbini öldürdüysen Bana katil olmadım deme!.. Bir kadını ortada bırakmadıysan Kalbinde hala…
Beş Sokağı(Kaybedenlerin Sokağı)…(Romanın Devamı)
18.Gün… ——————– 18. gün oldu ve hala haber yok… Daha üç gün oldu. Ne kadar ilerlediğini merak ediyorum ve bizim bulunamayacak kadar zor bir yerde olduğumuzu anlayınca yüzünün halini merak ediyorum. Ben senin ölmüş annenim. Ben senin ölmüş babanım. Ben senin dostunum. Ben senin düşüncelerinin… İçine bak düşün anca bulursun beni çünkü içine saklandım ben……
Beş Sokağı (Kaybedenlerin Sokağı)…(Romanın Devamı)
Evde Geçirilen Gece… ——————————– Nihayet güneş doğuyor ve üniformalılar yavaş yavaş kayboluyor… Bir anlık zafer duygusu bu bizim için… Dışarısı hala dumanla kaplı. Yoluma devam etmeliyim… Beş Sokağı neredesin be? Bu evi de arkamda bıraktıktan sonra kapının önündeki koltuğu çekiyorum ve kapıyı açıp yola koyuluyorum… Sessizce ilerliyorum ölüme doğru bir adım daha atıyorum her geçen…
Beş Sokağı(Kaybedenlerin Sokağı)…(Romanın Devamı)
Çocuğun Beş Sokağını Bulma Çabaları… —————————————————— Kafamı toplamalıyım. Ait olduğum yeri bulmalıyım. Nedenini bilmiyorum. Ama bulmalıyım… Saklandığım yerden çıkmaya korkmuyor değilim. Çünkü dışarısı güvenli değil. Silahlı askerler var… Askerlerden değil asker üniformasının içindeki insanlardan korkuyorum… Çünkü bizi sevmiyorlar. Burayı ele geçirmek ve yaşayanları öldürmek istiyorlar. Bizleri zalim oyunlarına davet etmek istiyorlar. Ama son günlerde sesleri…
Beş Sokağı(Kaybedenlerin Sokağı)…(Romanın Devamı)
Çocuğun Beş Sokağı Hakkındaki Düşünceleri… ——————————————————————– Beş sokağı, ne demek istemişti acaba? Gerçekten de oraya ait miydim? Böyle bir sokak var mıydı?Kaybedenlerin Sokağı benim ait olduğum yermiş onun söylediğine göre…Acaba ne var orada…Oraya ait olduğumu düşünmesem de merak ediyorum…Beş sokağını bulmalıyım…Mektuplaştığım o gizli şahsiyeti bulmalıyım ne olursa olsun bulmalıyım…Niye ben niye başkası değil?Aklımı kurcalayan sorulara…
Beş Sokağı…(Kaybedenlerin Sokağı…)
07.07.1997 Kaybedenler için hala ümit var mıdır? Kazananlar mutlu mudur? Kaybedenler üzgün müdür savaşı kaybettikleri için? Sen kaybeden mi olmak istersin? Eminim kazananlardan olmak istersin… Niye kaybedenlerden olasın ki di mi? Sonuçta kaybedenler için ümit yok di mi?Sonuçta üzgün onlar di mi?Sonuçta onlar için zafer diye bir şey yok dimi?Kimlerden olmak istersin? Bir Çocuk… 11.07.1997…
Tanıyamıyorum….
Vücudunu ezberledim… En hassas yerin kalbin Çünkü derin yaralarla kaplı ve dokunsan kanayacak. En derin yerin yüreğin Çünkü sonsuz bir sevgin var içinde. En acı yerin gözlerin. Çünkü geçmişin hala gözlerinde saklı. En güzel yerin aklın. Çünkü bütün Ali Cengiz oyunlarını o oynuyor. En mutlu yerin dudakların. Çünkü, bazen doğru adamla öpüşüyor.. En üzgün yerin…