Bomba sesleri,silah sesleri,düşmanların konuşma sesleri…Savaştayız.Her bomba sesi duyduğumda koltukların arkasına kaçıp köpeğime sarılarak oarda kalmak.Her silah sesi duyduğumda öleceğim korkusuyla sevinçle gökyüzüne bakamamak.Her gün kapımı çalan düşman askerleri beni bulmasın diye korka korka saklandığım yerler…Savaşın bir insanı korkak yaptığı…Savaşın bir insanın içindeki yaşama sevincini aldığını…Savaşın yakınlarını ve sevdiklerini aldığını bilmiyorlar düşmanlar…Önceleri masmavi ve beyaz karışımı…
Yazar: porsukcansu@gmail.com
Bir Ah Çekiyorum İnsanlığa Karşı…
Bir ah çekiyorum yukarıya bakarak Kararan bulutlar Kırmızılaşan güneş ve Gece olmak için sessizleşen sokaklar Bir ah çekiyorum aşağıya bakarak Evlerin ışıkları yanmış Soba başlarında yapılan sohbetli Yemeklerin yerini Televizyon ve bilgisayar almış Sokaklar ise bu olayı Sessizlikle karşılıyor. Bir ah çekiyorum insanlara bakarak İyiler azalmış Kötüler çoğalmış Artık her şey bir çıkar meselesi olmuş…
Rengarenk Olmalı İnsanoğlu…
İnsanoğlu yaşarken rengarenk olmalı Acı çekerken kıpkırmızı bir Gül gibi kırmızı ve güzel olmalı Ve acıyı tatmadan, Zoru görmeden mutlu olunmayacağını Bilmeli insan… Mutlu olunca bir palyaçonun Yanağındaki pembe renkte olmalı Ve gene insanoğlu Mutluluğun süresinin kısa olduğunu Bilmeli ki bittiğinde üzülmesin Ve insan gene İyi olduğunda Beyaz kadar saf ve temiz Bir renge bürünmeli…
Bir Görme Engellinin Günlüğü…
Arkadaşlarım benimle dalga geçiyorlar çünkü ben körüm…Göremiyorum.Yaşama sevincimi kaybettim.Artık dünya bana kapkaranlık gözüküyor.İnsanlar artık üzerlerine giydikleri iyi insan kıyafetlerini çıkarmışlar ve üzerlerine kötü insan kıyafetini giymişler.İnanın hiç yakışmamış.Değiştirin kıyafetlerinizi ve bana yaşama sevincimi tekrar verin.Bugün camdan bakasım geldi cama doğru yöneldim,gördüğüm her yer kapkaranlıktı ve simsiyahtı,duyduğum kuş sesleri,arabanın motor sesleri ve çocukların sevinç çığlıkları beni…
Bir İnsan Düşünüyorum…
Bir insan düşünüyorum Boyu ne kısa ne uzun Gözleri zeytin kadar siyah olan Bir insan bu. Küçücük elleriyle yaşamı tutuyor ve biz bu varlığa insan diyoruz… Bazıları iyi oluyor Ve bir lale gibi sarı Ve güzel ,eşi benzeri olmayan Bir kişiliğe bürünüyorlar… Bazıları eşi çok bulunan Kötü bir kişiliğe bürünüyorlar İnsan işte böyle bir varlık……
Bir Fincan Acı Bir Kahve…
Bir fincan acı bir kahve getirin bana.İçine bütün güzel hislerinizi koyarak yapın ki o kahveyi içerken içimdeki bütün hüzünlerimi unutup mutlu olayım.”Gel dostum ayakta kaldın sende otur yanıma sana da bir acı kahve söyleyin mi dertlerine deva olur he”.”Bana da acı bir kahve abininkinden olsun ve kahveyi yaparken içine sevginizi de ekleyin de içi biraz…
Ağlamak,Üzüntünün,Sinirin,Aşkın,Hayatın Zorluklarının Çıkışıdır…
Gözlerinden yaşlar akar yavaş yavaş yüzünden aşağıya doğru iner,burnun akar inceden inceye,bir hıçkırık yükselir yukarıya ve hıçkıra hıçkıra ağlarsın.Ve ağlayınca herkes etrafına toplanır ne oldu niye ağlıyorsun diye hemen lavaboya götürürler seni bir su vururlar yüzüne.Ağlamaman için ,mutlu olman için sanki karşındaki insanlar şair kesilmişcesine sana umut verici güzel sözler söylerler.Sonra ne oldu soruları gelir…
Gökyüzünde Mutlu Bir Tablo…
Gökyüzüne bakıyorum,kararan bulutlar,güneş yavaş yavaş sarı olan rengini kırmızıya bırakarak yavaş yavaş denizin üzerinde batıyor ve güneşin ışıkları denizin üzerine yansıyor.Bu güzelim manzarada bir şey eksik.Ne diye soracak olursanız?Tabi ki de kutup yıldızı eksik.Merak etmeyin onlarda geliyorlar şimdi.Gökyüzü kapkara oluyor ve güneş gidip yerini Ay ve yıldızlara bırakıyor.Gökyüzünde binlerce yıldızın oluşturduğu bu resim sanki bir…
Denizdeki Her Dalga Bir Çırpınış Birer Ümit…
Denizin hırçın dalgaları kayalara vururken balıkçılar balık tutuyor.Ve her dalga aslında bir çırpınışı simgeliyor.Tutulan her balık da zaferi simgeliyor.Bembeyaz,mavi bir zafer bu.Balık tekneleri balık tutarken denizin kenarında yürüyen ufak tefek insanlar var.O insanların da umutları,zaferleri var…Denizin hırçın dalgası bir kez daha vuruyor bu sefer ayaklarıma…Ve bakıyorum gökyüzünde uçan martılar iki ayaklarını açarak balıkları alıyorlar ve…
Rengarenk Olan İnsanoğlu…
Yepyeni doğmuş bir insanoğlu Kirletilmemiş bir beyaz kağıt gibidir. Büyürken kağıdın rengi değişir. Ne mi olur? Bazen simsiyah olur Hiç değişmez Bazen turuncu kadar eşsiz güzel bir renkte olur insanoğlu… Bu Dünya’da en renkli şey kusursuz ki insanoğludur. Çünkü bir renkte takılı kalmaya hiç alışık değildir. Oysa beyaz o kadar güzel ve tertemiz bir renktir…