Evde Geçirilen Gece…
——————————–
Nihayet güneş doğuyor ve üniformalılar yavaş yavaş kayboluyor… Bir anlık zafer duygusu bu bizim için… Dışarısı hala dumanla kaplı. Yoluma devam etmeliyim… Beş Sokağı neredesin be? Bu evi de arkamda bıraktıktan sonra kapının önündeki koltuğu çekiyorum ve kapıyı açıp yola koyuluyorum… Sessizce ilerliyorum ölüme doğru bir adım daha atıyorum her geçen gün… Ve korkuyorum… Çünkü hala çocuğum. Ve büyümeyi istemiyorum.Gerçi kim ister ki böyle lanet olası bir dünyada büyümeyi… Büyüdükçe alacağın sorumluluklar artıyor. Güçleniyorsun zannediyorsun ama güçlenmiyorsun aksine alışıyorsun ve değişiyorsun başka birisi oluyorsun. Çocukça düşünceler yok oluyor yerini büyük yetişkin düşünceleri alıyor… Kararlı biri oluyorsun. Ve artık korkmuyorsun. Ama ben her şeye rağmen büyümek istemiyorum. Çünkü büyüyünce gerçekleri öğreniyorsun ve tozpembe bakamıyorsun hayata… Hiç kimseye güvenemiyorsun ve hayatın yalnız mahkumu olarak kalıyorsun… Onun için ruhum hep çocuk olarak kalacak… Evden çıktım. Yürüyorum korka korka… Kalbimin küt küt diye atışını duyuyorum… Adrenalin hormonu damarlarında dolaşıyor ve daha çok korkmamı sağlıyor. Ama yürüyorum… Bu sefer daha çok vaktim var…Çünkü şafak vakti üniformalılar yok…Neredeler mi? Sıcacık evlerinde kahvaltı yapıyorlar şimdi… Koşarak büyük bir yol almanın tam zamanı… Son şansım… Ne kadar hızlı olursam o kadar şanslıyım… Ve bir,iki,üç koşmaya başlıyorum… Koşuyorum ve her mesafede yavaşlıyorum… Hoşça kal Üniformalılar… Beş Sokağını daha bulamadım…
Beş Sokağı ve Bir Adam…
————————————-
Bugün 17. günümüz… Erzaklarımız yavaş yavaş azalıyor. Ve bu kötü bir haber… Gerçi 17 gündür hiç iyi bir haber gelmedi. Küçük Adam da ortalıkta yok. Acaba ne yapıyor şimdi? Onu sokaklara düşürmekle iyi mi yaptım bilmiyorum. Şuan nerede olduğunu bilmiyorum. Yaşadığını bilmiyorum. Ama yaşıyorsa beni bulacaktır. Çünkü beni merak ediyor. Beş Sokağı sessiz bugün her zamanki gibi. Yukarıya doğru bakıyoruz.Üniformalılar yavaş yavaş hazırlanıyor. Gene öldürecekler birilerini… Ve ne kadar büyümüş olsam da tek katlanamadığım şey insanların acı çığlıkları…
Kazananlar…
——————–
Biz bu savaşın galip tarafıyız. Kaybedenler bizi sevmiyorlar ve hala kazanacaklarını zannediyorlar. Oysa her geçen gün yenilmeye adım atıyorlar… Onlar bilmiyor ama biz onların zannettikleri kadar kötü insanlar değiliz…Ama onlar bizden daha güçlüler çünkü korkmuş bir köpek gibi teslim olmadılar ve hala savaşıyorlar…
Küçük Adam…
————————–
Bu ona taktığım lakap çok yakışıyor ona…
Gizemli Kişilik…
—————————–
Niye mi böyle diyorum.Çünkü öylesin..Gizemlisin….
Üniformalılar…
————————–
Kaybedenlerin bize taktıkları lakap… Bizden korkuyorlar. Çünkü öldürüyoruz onları…
Yazan:Cansu Porsuk(Mutlu Çocuk)
Devamı Yarına 😀