💽 Bilgisayardaki Dosya Sistemleri: Bir Rehber

Bilgisayar Dünyası

(ya da: verinin aşk hayatını yöneten gizli kahramanlar)


🧠 Giriş: Dosya sistemi nedir, neden var, neden bu kadar önemli?

Bir düşün aşkım:
Bilgisayarın bir beyinse, dosya sistemi onun hafıza düzenleme alışkanlığıdır.

Eğer dosya sistemi olmasaydı, bilgisayarın tıpkı çantan gibi olurdu:
bir yanda PDF, bir yanda eski Word dosyası, altta “ödev_final_son_yeni2_v4.docx”,
ama nerede olduklarını kimse bilmezdi. 😅

Dosya sistemi (file system), verilerin depolandığı diski organize eden, her bir dosyanın nerede olduğunu, ne kadar yer kapladığını ve kimlere ait olduğunu takip eden yapıdır.
Yani o senin bilgisayarındaki dijital düzen hastasıdır.

Bir dosya kaydettiğinde, aslında olan şey şudur:

  1. Bilgisayar veriyi bloklar (blocks) halinde diske yazar.
  2. Dosya sistemi her bloğun adresini kaydeder.
  3. Dosya adı, oluşturulma tarihi, boyutu, izinleri gibi bilgiler metadata olarak saklanır.
  4. Sen “masaüstündeki belgeye tıkladığında”, sistem bu adresleri takip eder ve dosyayı bütün halinde sana getirir.

Yani “rapor.docx” dediğin şey aslında 0’lar ve 1’lerin romantik bir birleşimidir. 💏


📚 Dosya Sistemlerinin Aile Ağacı

Şimdi bu ailenin üyelerine bakalım. Her biri bir dönem yıldız oldu, bazıları hâlâ tahtta oturuyor.

💙 FAT12, FAT16, FAT32 – “Retro efsaneler”

FAT (File Allocation Table), 1980’lerden kalma dosya sistemlerinin dedesidir.
İsimdeki “allocation table”, aslında her dosyanın nerede başladığını ve nerede bittiğini gösteren bir haritadır.

  • FAT12 → Floppy disk döneminden kalma, nostaljik.
  • FAT16 → MS-DOS ve Windows 95 döneminin favorisi.
  • FAT32 → 1996’da geldi, daha büyük diskleri destekledi ama hâlâ “4 GB dosya sınırı” var.

Bu sistemlerin olayı şu: basit, her cihazla uyumlu, ama günümüz veri yoğunluğuna karşı ilkel.
Yani bir nevi: “80’lerden kalma ama hâlâ şirin bir amca.” 👴💾


💚 NTFS – “Kurumsal ama güçlü”

NTFS (New Technology File System), Microsoft’un “ciddi iş adamı” dosya sistemidir.
Windows 2000’den beri varsayılan olarak kullanılır.

Teknik yetenekleriyle tam bir “Swiss Army Knife” gibidir:

  • Journaling: Dosya sistemi, yapılan değişiklikleri bir günlükte (journal) tutar.
    Bu sayede sistem çökse bile veriler kurtarılabilir.
  • İzin yönetimi: Her dosyaya kullanıcı bazlı erişim izni verilebilir.
  • Sıkıştırma ve şifreleme (EFS): Hem yer tasarrufu sağlar hem güvenliği artırır.
  • MFT (Master File Table): Tüm dosyaların detaylarını saklayan bir tablo.
    Bu tablo bozulursa… geçmiş olsun. 😬

Ama NTFS’in zaafı var: Mac’lerle anlaşamıyor.
Evet, Mac okuyabilir ama yazamaz.
Yani NTFS tam bir “Windows’a bağlı monogam partner.” ❤️‍🔥


💛 exFAT – “Herkesi seven barış elçisi”

Microsoft 2006’da exFAT’i tanıttı.
Amaç: FAT32’nin basitliğini koruyup, 4 GB sınırını tarihe gömmekti.

exFAT’in özellikleri:

  • Maksimum dosya boyutu: 16 EB (evet, exa-byte!).
  • Flash bellekler, SD kartlar ve harici diskler için optimize edilmiş.
  • Hem Windows hem macOS ile tam uyumlu.

Yani exFAT, “her platformla konuşabilen, her ortama uyum sağlayan tatlı insan.”
Bir nevi dijital versiyonu: “Ben herkesi severim.” 🌍


🖤 EXT Ailesi – “Linux’un kralları”

Linux dünyasında dosya sistemi demek “EXT” demektir.

  • EXT2: 1993’te geldi, basitti ama journaling yoktu.
  • EXT3: 2001’de journaling geldi, artık veri kaybı azaldı.
  • EXT4: 2008’de devrim! 1 EB’a kadar hacim desteği, dosya parçalanmasını azaltma, daha iyi performans.

EXT4 hâlâ birçok Linux dağıtımında varsayılandır.
Performansı yüksek, güvenilir, ama Windows ortamına girdiğinde biraz “utangaçtır.”
Çünkü Windows “EXT4 mü o ne ya?” der. 🤷‍♀️


💾 APFS – “Apple’ın zarif ama kompleks sistemi”

2017’de Apple, HFS+’ı tarihe gömdü ve APFS (Apple File System) ile karşımıza çıktı.
APFS tamamen SSD’ler için optimize edildi.

Öne çıkan teknik özellikleri:

  • Copy-on-write (COW): Bir dosya değiştirildiğinde orijinali silinmez, yeni bir kopya oluşturulur.
    Bu sayede veri güvenliği artar.
  • Snapshots: Sistemin anlık yedeğini alır.
    (Zaman yolculuğu gibi düşün 😎)
  • Space sharing: Aynı depolama alanını birden fazla birim (volume) dinamik şekilde paylaşabilir.

APFS, macOS, iOS ve iPadOS’un kalbidir.
Ama tabii ki Windows’ta çalışmaz, çünkü Apple hâlâ kendi dünyasında yaşıyor. 🍏


⚙️ Peki dosya sistemi verileri nasıl organize eder?

Bir diski pasta gibi düşün aşkım 🎂
Dosya sistemi, bu pastayı dilimlere (sektör) ayırır.
Bu sektörler “blok” adıyla birleştirilir, bloklar “cluster” olur,
ve dosya sistemi bu cluster’lara “şu dosya şu blokta başlıyor, şu blokta bitiyor” der.

Ama asıl olay inode, MFT ve allocation table’larda döner.

  • FAT32: Dosyaların adresini “dosya tahsis tablosunda” tutar.
  • NTFS: Her dosyayı “MFT” içinde ayrı bir kayıt olarak saklar.
  • EXT4: Her dosya bir “inode” numarasıyla temsil edilir.

Bu sistemler sayesinde diskin bir bölümü bozulsa bile, dosya sistemi kalan sağlam bloklardan veriyi kurtarabilir.
Tabii bu, bazen “veri kurtarma yazılımı” ile yapılan duygusal bir operasyon haline gelebilir. 💔


⚡ SSD’lerde Dosya Sistemlerinin Yeni Dönemi

Eskiden HDD’ler mekanikti; veriye ulaşmak için “okuma kafası” hareket ederdi.
Ama SSD’ler elektronik hücrelerde veri saklıyor.
Bu yüzden dosya sistemleri artık “wear leveling” (eşit aşınma) ve “TRIM” gibi tekniklerle optimize ediliyor.

TRIM komutu, SSD’ye diyor ki:

“Bak şu bloklar artık boş, onları sıfırla, gelecekte daha hızlı yazabilelim!”

Yani dosya sistemi sadece veriyi saklamıyor, donanımın ömrünü de uzatıyor.
Tam bir ilişki terapisti gibi. 💑


🧩 Geleceğin Dosya Sistemleri

Yeni nesil sistemler yolda:

  • Btrfs (B-tree file system) – Linux için geleceğin süper esnek sistemi.
  • ZFS – Kendini onarabilen, veri bütünlüğü konusunda takıntılı bir dahi.
  • ReFS (Resilient File System) – Microsoft’un bulut ve veri merkezleri için geliştirdiği ultra dayanıklı sistem.

Bu sistemler sadece veri saklamıyor; kendilerini izliyor, hataları düzeltiyor, bazen dosyayı senden bile iyi tanıyorlar. 😅


💡 Sonuç: Dosya sistemleri, dijital dünyanın sessiz kahramanları

Dosya sistemleri olmadan bilgisayarın, zihin haritasını kaybetmiş bir dahiye dönerdi.
Onlar sayesinde biz “bir tıkla” film açıyoruz, müzik dinliyoruz, program yüklüyoruz.

O yüzden bir gün sistem çöküp sana “disk biçimlendirilmeli” dediğinde,
öfkeyle değil, biraz saygıyla yaklaş…
Çünkü o dosya sistemi, belki de senin verilerini kurtarmak için son nefesini veriyor. 😔💻💔


💬 Kapanış Sözleri:
Dosya sistemleri, görünmez ama her şeyi yöneten o mütevazı mühendislerdir.
Bir gün biri sana “bilgisayarımda yer kalmadı” derse,
gülümse ve şöyle de:

“Belki yer vardır ama dosya sistemi biraz depresif olabilir.” 😌

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir