Madeleine O, ellilerinin ortasında bir adamdı; yüzünde belirgin bir endişe vardı, fakat asıl olan, yüreğiyle çok iyi bir insandı. Söylenecek tek şey buydu. Sanayinin hızla gelişmesiyle Montreuil-sur-Mer, önemli bir ticaret merkezi haline gelmişti. İspanya, her yıl büyük miktarda siyah kehribar alıyordu ve bu ticaret sayesinde Montreuil-sur-Mer, Londra ve Berlin ile adeta rekabet eder hale gelmişti….
Kategori: Sefiller
Sefiller – Beşinci Kitap – I. Bölüm
Kara Cam İşçiliğinde Bir İlerleme Hikayesi Peki, Montfermeil halkının söylediğine göre çocuğunu terk etmiş gibi görünen o anneye ne olmuştu? Nerede, ne yapıyordu? Küçük Cosette’i Thénardier’lere bıraktıktan sonra, yoluna devam etmiş ve Montreuil-sur-Mer’e varmıştı. Bunun 1818 yılı olduğunu unutmamalıyız. Fantine, doğduğu topraklardan on yıldan fazla bir süre önce ayrılmıştı. Montreuil-sur-Mer ise değişmişti. Fantine, yoksulluktan yoksulluğa…
Sefiller – Dördüncü Kitap – III. Bölüm
Alouette Kötü olmak, başarılı olmak için yeterli değildir. Lokanta, gerçekten kötü bir durumda idi. Bir yolcudan alınan elli yedi frank sayesinde, Thénardier bir çekin ödenmeyen borcundan kurtulmuş ve imzasını geri ödeyebilmişti. Ancak, bir sonraki ay yine paraya ihtiyaçları doğdu; kadın, Cosette’in eşyalarını Paris’e götürüp Mont-de-Piété’de rehin vererek altmış frank almıştı. Para tükenince, Thénardier’ler, küçük kızı…
Sefiller – Dördüncü Kitap – II. Bölüm
İki Şüpheli Karakterin İlk Taslağı Yakalanan fare oldukça cılızdı; ama zayıf bir fare bile kediyi mutlu etmeye yeter. Peki ya Thénardier’ler kimdi? Şimdilik kısaca anlatalım, detayları daha sonra ekleriz. Bu insanlar, kaba saba yükselmişlerle düşmüş zeki insanların bir karışımı olan bir ara sınıfa aittiler. Kendilerini “orta sınıf” ya da “alt sınıf” diye adlandırılan sınıflar arasında…
Sefiller – Dördüncü Kitap – I. Bölüm
Bir Anne Diğerini Karşılar Bir lokantanın önünde bir kamyon ya da at arabası görmek, o dönemde oldukça sıradan bir manzaraydı. Ancak, 1818 yılı baharının bir akşamında, Waterloo Alayı Lokantası’nın önünde park etmiş bu araç, bir ressamın dikkatini çekecek kadar alışılmadık bir görünüm sergiliyordu. Bu araç, ormanlık bölgelerde büyük kütükleri ve ağaç gövdelerini taşımak için kullanılan,…
Sefiller – Üçüncü Kitap – IX. Bölüm
Mutlu Neşenin Sonu Genç kızlar yalnız kaldıklarında ikişerli gruplar hâlinde pencere pervazlarına yaslanıyor, birbirlerine eğilerek fısıldaşmaya başlıyorlardı. Bazen bir pencereyle diğeri arasında sesler yankılanıyordu. O sırada Bombarda Meyhanesi’nden kol kola çıkan birkaç genç adamı fark ettiler. Adamlar, arkalarına dönüp kızlara gülümseyerek işaret yaptı ve her pazar Champs-Élysées’yi dolduran tozlu kalabalık arasında kaybolup gittiler. Fantine pencereden…
Sefiller – Üçüncü Kitap – VIII. Bölüm
Bir Atın Ölümü – Edon’da, Bombarda’dan daha iyi yemek yenir, diye haykırdı Zéphine. – Ben Edon’u tercih ederim, dedi Blachevelle. Bombarda daha lüks, daha Asya tarzı. Aşağıdaki salona bakın. Duvarlarda aynalar var. – Ben tabağımda daha çok seviyorum, dedi Favourite. Blachevelle, ısrarla devam etti: – Bıçaklara bakın. Bombarda’da saplar gümüş, Edon’da ise kemik. Gümüş, kemikten…
Sefiller – Üçüncü Kitap – VII. Bölüm
Tholomyès’in Bilgeliği Bazıları şarkı söylerken, diğerleri yüksek sesle sohbet ediyordu; herkes bir aradaydı, ama artık yalnızca bir kargaşa hüküm sürüyordu. O anda Tholomyès söz aldı: – Rastgele konuşmayalım, acele etmeyelim, diye haykırdı. Eğer parlak olmak istiyorsak, düşünerek konuşmalıyız. Aksi takdirde fazla doğaçlama, aklı boşuna boşaltır. Akan bira köpük oluşturmaz. Beyefendiler, acele etmeyelim. İhtişamı sefaya katmalıyız;…
Sefiller – Üçüncü Kitap – VI. Bölüm
Birbirine Tapmanın Anlatıldığı Bölüm Aşk sözleri, sofra sohbetleri kadar uçucu ve kısa ömürlüdür. Aşkın sözleri bulutlar gibi gelir geçer, sofra muhabbetleri ise duman misali kaybolur. Fameuil ile Dahlia, birlikte hafifçe bir şarkı mırıldanıyordu. Tholomyès, keyif içinde şarabını yudumluyor; Zéphine kahkahalara boğulmuştu. Fantine’in yüzünde ise tatlı bir tebessüm vardı. Listolier, Saint-Cloud’dan aldığı tahta bir trompetle oyalanıyor,…
Sefiller – Üçüncü Kitap – V. Bölüm
Chez Bombarda Yorulmuş dağcılar gibi, akşam yemeği zamanı yaklaşmıştı. Nihayet, biraz da olsa yorgun düşen o neşeli grup, Bombarda kafesinde bir araya geldi. Burası, ünlü lokantacı Bombarda’nın, Champs-Élysées’deki şubesiydi; o zamanlar, Rivoli Caddesi’ndeki Delorme Geçidi’nin hemen yanında tabelası görünüyordu. İçerisi geniş ama fazla gösterişsiz bir odaydı. Bir niş ve arka tarafta bir yatak vardı (Pazar…