Ben bu kitabı lise 4 sıralarında okudum. Kitabın üsüne bir kere çay döküldü. İlk defa bir kitabım çay lekesi oldu. Ve o lekeyle beraber hala kitaplığımda duruyor. Ne zaman elime alsam çay lekeli kitabım diyorum… Jeffrey Archer gene ustaluığı konuşturmuş. Bazı ünlü görüşlere göre:
-Zamanımızın en iyi romancısı (Mail On Sunday)
-Alexandre Dumas ayarında bir romancı (Washington Post)
-Archer harika bir anlatıcı, okuyucuları adeta bir sınava tabi tutuyor; her sayfası ayrı bir heyecan ve merak konusu… (Sunday Times)
Ben kitabı nereden aldığımı hatırlamıyorum. Hatırlasam söylerdim zaten… Kitabı türkçeye çeviren kişi Canan Kim. Güzel çevirmiş. Bulabilirseniz Canan Kim çevirili olanı alnız… Kitabın yazarından biraz bahsetmek gerekirse:
Jeffrey Howard Archer, (15 Nisan 1940) doğumlu, kitapları çok satan bir İngiliz yazar ve eski siyasetçidir. Bulunduğu görevler arasında parlamento üyeliği ve Muhafazakâr Parti başkan yardımcılığı sayılabilir. 1992 yılında miras bırakılamayacak bir asalet ünvanı verilerek, Lordlar Kamarasına alınmıştır. Siyasi kariyeri, yalan ifade verme suçundan hüküm giyip ceza evine gönderilmesi ile sona ermiştir. Birçok kitabı Türkçe’ye de çevrilen Archer’ın eserleri, genelde kolay okunabilen macera romanları ile kısa hikâyeler dalındadır. Hikayelerinde genellikle zekice kumpaslar yoluyla alınan intikam temalarına değinen Archer, bunları sıklıkla varlıklı karakterlerin yaşam dokusunda yer bulan pahalı şaraplar, lüks mekanlar, sanat kolleksiyonları gibi objelerle bezenmiş bir arka plan üzerinde anlatır.
Yazarın bazı kitapları:
-Söke Söke (Not a penny more, not a penny less)
-Kin ve Suç (Kane & Abel)
-Tırmanış (The Prodigal Daughter)
-Eşitler Arasında Birinci (First Among Equals)
-Onur Meselesi (A Matter of Honour)
-Kuş Uçuşu (As the Crow Flies)
-Dokuz Kuyruklu Kedi
-Son Yargı
-Tek Şahit Zamandı
Kitabın arka kapağındaki yazısından da bahsetmek gerekirse:
İmkansızı başararak kazandığı, Oxford Üniversitesi’nde eğitim hayatını sürdüren Harry Clifton’ın destansı yaşamöyküsü 1919 yılında Bristol’ün arka sokaklarında başlar. Clifton, bir savaş kahramanı olarak öldüğünü zannettiği babasının, bu olaydan yirmi bir yıl sonra asıl ölüm nedeninini öğrendiğinde, onun gerçek babası olmayabileceği gerçeğiyle de yüz yüze gelir. Bu ikilemin ruhunda yarattığı sarsıntıyla mücadele etmeye çalışırken de İkinci Dünya Savaşı patlak verir ve bu savaş onu hayatının kararını vermeye mecbur kılar: Ya öğrenimine devam edecek ya da Hitler Almanyası ile savaşacaktır.
“Clifton Günlükleri” kırk yıldır en çok satan yazarlar listelerinden adı eksik olmayan usta kalem Jeffrey Archer’ın en güçlü eseridir. Yazar, iki büyük savaş arasında yaşanan korkunç olayları dile getirdiği Tek Şahi Zamandı’da sizi unutamayacağınız bir yolculuğa çıkaracak ve roman kahramanının içine düştüğü ikilemden daha büyük bir ikilemle karşı karşıya bırakacak…
Eğer bana soracak olursanız da:
-1940 yılında 15 Nisan’da doğmuş olan yazarla aynı doğum gününü paylaşmaktan mutlu olurum. Sadece senelerimiz farklı…
-Yazarın bu sene okuduğum kitabı gerçekten güzel.
-Alıp okuyun derim…
-Hele de Hitler Almanayası’na biraz meraklıysanız Kitap Hırsızı’nı, Kavgam’ı, Tek Şahit Zamandı’yı okuyun…
Yazar:Cansu Porsuk(Mutlu Çocuk)