Bugünlerde bloğumla çok ilgilendiğim söylenemez. Üniversite hayatı derken çok boş vaktimin olacağını düşünüyordum. Ama hazırlık sınıfında olduğum için pek boş vaktim yok.Onun için bloğumla pek fazla ilgilemiyorum.Küçüklüğümden beri kitaplarla haşır neşir olan biriyim.8. Sınıfta Sefilleri bitirmiş ve tam olarak ne anlatılmak istendiğini anlamış biriyim… Lisedeki edebiyat öğretmenine zıt kapmışlığım var. Çünkü Edebiyatla tamamıyla ilgilenmiyordu.Ben sınav kağıdını full dolu olarak verdiğimde bile bana 70-80 arası not veriyordu. Anlayacağınız insan seçiyordu.Çoğu zaman aileme karşı çıktım ben edebiyat okuyacağım dedim..Düşünün lys sınavında sadece sözel çözdüm.Körüne körüne bağlanmıştım… Şuan hala körü körüne bağlıyım edebiyata… Ve geçenlerde Kim Milyoner Olmak İster’den aradılar telefona yetişemedim.Birkaç defa aradılar o sıralarda da telefon kapalıydı…Ama şu bir gerçek ki eğer Kim Milyoner Olmak İster’e çıkarsam parayı kitap çıkarmak için harcayacağım.Bu ülkede sanata verilen değer cidden çok az…Pısırık aşk yazarlarının kitapları çok satanlar listesini doldurabiliyorken gerçek yazarlarınki veya gerçek şairlerinki tozlu satış raflarında tozlanıyor…Ben tozlanmak istemiyorum…Ve bunun için mücadele edeceğim her yazarın veya şairin hayalidir ebedi olmak… 8. Sınıfta daha çok İstanbul adına şiirler yazıyordum. Geceleri kalkıyordum yataktan oturuyordum şiir yazıyordum. Uykumu bölüyordum. Her gece saat 3 te aralıksız ilham kapımı çalıyordu… O zamanlar onu kovamıyordum. Zaten o zamanlar sıklıkla geliyordu. Bu aralarda kafasına eserse uğruyor arada bir… Daha sonraları İstanbul’u bırakıp başka konulara yöneldim… İlk bu işe dediğim gibi 4. Sınıfta başladım. O zaman ki yazdıklarımı okusanız herhalde gülersiniz. 6. Sınıftan itibaren yavaş yavaş bu işi profesyonelleştirmeye başladım.Ama o zamanlar çoğunlukla kompozisyon filan yazıyordum.Şiir yazmayı ilk 6. Sınıfta denedim. Sonra 7 de ve 8. Sınıfta ara ara yazdım. 9. Sınıfta edebi sanatlarla uğraştım kafa yordum. Divan şiirlerini bizzat okudum.Fuzuli’yi çok sevdim bırakamadım.Elimde olsa aruzu çözebilseydim aruzla bile şiir yazabilirdim. Ama hiçbir zaman oturupta kurallı bir şiir yazmadım. Denediysem de ya beceremedim ya da sırf hece ölçüsüne uysun diye cümleleri kısmak hoşuma gitmedi…. Ama şuna çok şaşırıyordum. Şiiri yazarken asla oturup kafiye olsun diye uğraşmazdım.Şiiri bitirdiğimde temize çekerken bi bakıyordum çoğu dize kafiyeli halbuki kafiye yapmak için uğraşmamıştım…Şaşırtıcı bir şekilde kafiyeli dizelerin üstünde elimi dolaştırıyordum…Şuan evimdeki şiir defterimi kaybetsem herhalde ağlarım…Şiir benim için vazgeçilmez bir şey…
Şair:Cansu Porsuk(Mutlu Çocuk)