Geçen yaz tatilinde elime tutuşturulan bir kitaptı. Al sen seversin böyle şeyleri oku dermişcesine… Sanatsal bir kitap.Ahmet Altan gene üslubundan vazgeçmemiş.Sanatsal bir yapıt koyuvermiş ortaya. Denemelerle oluşan bir kitap. Ve kitabın çoğunluğu aşk üzerine ve hayat üzerine kurulu. Kitapta nelere yer verildiğine detaylıca inersek:
Bireyin iç çatışmalarını, çelişkilerini, zayıflığını ve güçlüğünü, tutkularını, çılgınlıklarını ortaya koyan, insanın ruhunu çırılçıplak soyan, kişiyi kendi kendisiyle yüz yüze bırakan yazılar, Gece Yarısı Şarkıları. Aşkları, acıları, geçmiş özlemleri anlatırken kadınları anlatıyor yazar, sevdiği, taptığı, ama korktuğu kadınları. Hüzünle anlatıyor, coşkuyla, tutkuyla, sevecenlikle, şehvetle anlatıyor. İnsan ruhunun derinliklerine iniyor, her birimizin duygularını, davranışlarını irdeliyor, kendi kendimizden bile gizlediğimiz pişmanlıkları, özlemleri su yüzüne çıkarıyor, kendi kendimize hesap sorduruyor.
Ahmet Altan’ın “köşe yazısı” tanımını aşan, büyük bir edebiyat tadı veren bu denemeleri okurken insanı ve dolayısıyla kendiniz tanımakta bir adım daha atacağınıza inanıyoruz.
Bana soracak olursanız da;
-Sanatsal bir kitap
-Aşktan,kadınlardan bahsediyor.Ona göre…
-Ahmet Altan gene dilini konuşturmuş bence.
-Beni en fazla etkileyen kitapların arasındadır.
Bir daha ki inceleme yazısında görüşmek dileğiyle…
Yazar: Cansu Porsuk(Mutlu Çocuk)