Jane Eyre – Bölüm 16 (Sadece İki Sayfa)

“Bu gece hava güzel,” dedi, camlardan dışarı bakarken. “Gerçi yıldızlar görünmüyor ama Bay Rochester yolculuğu için genel olarak iyi bir gün geçirdi diyebiliriz.” “Yolculuk mu? Bay Rochester bir yere mi gitti? Dışarıda olduğunu bile bilmiyordum.” “Ah, kahvaltısını eder etmez çıktı yola! Leas’a gitti, Bay Eshton’ın malikanesine… Millcote’un on mil ötesinde. Duyduğuma göre orada kalabalık bir […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 16 (Sadece İki Sayfa)

Olduğum yerde öylece kalakalmıştım; Grace Poole’un serinkanlılığı ve çözülmesi imkânsız gibi görünen ikiyüzlülüğü karşısında adeta nutkum tutulmuştu. Tam o sırada aşçı içeri girdi. “Bayım Poole,” dedi Grace’e seslenerek, “hizmetçilerin yemeği neredeyse hazır, aşağı iner misiniz?” “Hayır; yarım litrelik bir bira ve biraz pudingi tepsiye koy, yukarı çıkarırım.” “Et de ister misiniz?” “Azıcık bir parça; bir […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 16 (Sadece İki Sayfa)

“Ne garip bir durum bu!” dedim, alçak bir sesle. Sonra ona dikkatle bakarak sordum:“Bay Rochester kimseyi uyandırmadı mı? Hiç kimse onun hareket ettiğini duymadı mı?” Yine gözlerini bana çevirdi—bu kez bakışlarında belli belirsiz bir bilinç hali vardı. Sanki beni temkinle süzdü; sonra yanıtladı:“Hizmetçiler, bilirsiniz ya Miss, epeyce uzakta uyurlar. Duyacak gibi değillerdi. Bayan Fairfax’ın odasıyla […]

Continue Reading

Jane Eyre – 15. Bölüm (Sadece İki Sayfa)

“Bu Grace Poole muydu? Ve içine şeytan mı girmişti?” diye düşündüm. Artık kendi başıma kalmam mümkün değildi; Bayan Fairfax’in yanına gitmeliydim. Hızla üstüme bir elbise geçirip bir şal aldım; kapı sürgüsünü açtım, titreyen ellerimle kapıyı araladım. Koridorda, paspasın üzerinde bir mum yanıyordu. Bu durum beni şaşırttı; ama asıl şaşkınlığım, havada bir pus, dumanımsı bir bulanıklık […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 14 ( Sadece İki Sayfa)

“Dokuz oldu efendim,” dedim.“Önemli değil… Bekle biraz. Adèle henüz yatmaya hazır değil.Şu anki konumum, Bayan Eyre—sırtım şömineye dönük, yüzüm odaya dönük—gözlem yapmak için gayet elverişli. Seninle konuşurken, bir yandan da Adèle’i ara ara izliyordum. (Onun ilginç bir inceleme konusu olduğuna dair kendimce sebeplerim var; hatta bir gün, hayır, kesinlikle bir gün, bu sebepleri sana açıklayacağım.) […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 14 ( Sadece İki Sayfa)

“Pişmanlık onun çaresi denir, efendim.” “Hayır, pişmanlık çare değildir. Belki insan kendini düzeltirse bir çare bulunur; ve hâlâ kendimi düzeltecek gücüm var—eğer… Ama neye yarar ki düşünmek? Böylesine zincire vurulmuş, böylesine yük altında, böylesine lanetlenmişken? Üstelik, madem bana mutluluk sonsuza dek yasaklandı, o zaman hayattan zevk almaya hakkım var: ve o zevki de, ne pahasına […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 14 (Sadece İki Sayfa)

“Belki siz de böylesinizdir,” diye geçirdim içimden. O anda göz göze geldik. Düşüncem yüzüme yansımış olmalı ki, sanki sesli söylemişim gibi yanıt verdi: “Evet, evet, haklısınız,” dedi. “Bende de pek çok kusur var; bunu inkâr etmiyorum, saklamaya da niyetim yok, inanın bana. Tanrı şahidimdir ki, başkalarını fazla yargılamamam gerektiğini iyi bilirim. Zira kendi iç dünyamda, […]

Continue Reading