Jane Eyre – Bölüm 18

Bu koşullar altında aşkı soğutacak ya da yok edecek hiçbir şey yoktu; fakat umutsuzluk yaratacak çok şey vardı. Okuyucu, belki de, kıskançlık duygusunu uyandıracak çok şey de olduğunu düşüneceksiniz: bir kadının, benim durumumda, Miss Ingram’ın durumundaki bir kadına karşı kıskançlık hissetmeye cüret edebileceğini. Ama ben kıskanmadım; ya da çok nadiren—çektiğim acının doğası, o kelimeyle açıklanamazdı. […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 17 (Sadece İki Sayfa)

“Peki, Bay Rochester nerede?” En son o gelir: Gözlerim koru arkına bakmıyor ama onu içeri girerken görüyorum. Dikkatimi, elime aldığım işi—o ince işçilikle örülen çantanın ağlarına ve iğnelerine—vermek istiyorum. Sadece elimdeki işe, dizimde duran gümüş boncuklara ve ipek ipliklere odaklanmak istiyorum. Ama onun siluetini açıkça görüyorum; ve istemeden de olsa, onu en son gördüğüm anı […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 15 (Son İki Sayfa)

Elini uzattı; ben de kendi elimi ona verdim. Önce bir eliyle tuttu, sonra her iki eliyle kavradı. “Hayatımı kurtardınız; size böylesine büyük bir borçlu olmak bana tuhaf bir haz veriyor. Daha fazlasını söyleyemem. Bu kadar derin bir minnetin alacaklısı olsaydım ve bu kişi sizden başka biri olsaydı, bunu asla kabullenemezdim; ama siz… Siz farklısınız. Sizin […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 15 ( Sadece İki Sayfa)

Ancak gece kendi odama çekildikten sonra, Bay Rochester’ın bana anlattığı hikâyeyi ciddi bir şekilde düşünmeye başladım. Onun da dediği gibi, anlatının içeriğinde aslında olağanüstü sayılacak hiçbir şey yoktu: Zengin bir İngiliz’in bir Fransız dansöze duyduğu tutku ve kadının ona ihanet etmesi, kuşkusuz toplumda sıkça rastlanan sıradan olaylardandı. Ama yine de, Bay Rochester’ın o anda içinde […]

Continue Reading