Jane Eyre – Bölüm 18 (Sadece İki Sayfa)

Onun canlandırıcı varlığının yokluğu, Millcote’a iş için çağrıldığı ve geç saatlere kadar dönmesinin beklenmediği bir gün özellikle hissediliyordu. Öğleden sonra yağmurluydu: Partinin, yakınlarda Hay’in ötesindeki bir meraya kurulan çingene kampını görmek için yapmayı planladığı yürüyüş ertelendi. Bazı beyler ahırlara gitmişti; gençler ve genç hanımlar ise bilardo odasında bilardo oynuyordu. İnce zevkli Ingram ve Lynn hanımefendiler, […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 18

Bu koşullar altında aşkı soğutacak ya da yok edecek hiçbir şey yoktu; fakat umutsuzluk yaratacak çok şey vardı. Okuyucu, belki de, kıskançlık duygusunu uyandıracak çok şey de olduğunu düşüneceksiniz: bir kadının, benim durumumda, Miss Ingram’ın durumundaki bir kadına karşı kıskançlık hissetmeye cüret edebileceğini. Ama ben kıskanmadım; ya da çok nadiren—çektiğim acının doğası, o kelimeyle açıklanamazdı. […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 16 (Sadece İki Sayfa)

Olduğum yerde öylece kalakalmıştım; Grace Poole’un serinkanlılığı ve çözülmesi imkânsız gibi görünen ikiyüzlülüğü karşısında adeta nutkum tutulmuştu. Tam o sırada aşçı içeri girdi. “Bayım Poole,” dedi Grace’e seslenerek, “hizmetçilerin yemeği neredeyse hazır, aşağı iner misiniz?” “Hayır; yarım litrelik bir bira ve biraz pudingi tepsiye koy, yukarı çıkarırım.” “Et de ister misiniz?” “Azıcık bir parça; bir […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 15 (Sadece İki Sayfa)

Her ne kadar artık mumumu söndürüp yatağa uzanmış olsam da, bir türlü uyuyamıyordum. Bay Rochester’ın o gün cadde boyunca yürürken durup, kaderinin karşısına çıkıp Thornfield’da mutlu olma cesaretini gösterdiğini anlattığı an gözümün önünden gitmiyordu. “Neden olmasın ki?” diye düşündüm. “Onu bu evden uzaklaştıran ne? Yine mi gidecek yakında?” Bayan Fairfax, onun burada en fazla iki […]

Continue Reading