Sefiller – Beşinci Kitap – XII. Bölüm

Bay Bamatabois’in Aylaklığı Montreuil-sur-Mer gibi küçük şehirlerde, her zaman benzer bir gençlik sınıfı bulunurdu. Bu gençler, taşrada yılda bin beş yüz livre gelirle yaşayan ama Paris’te servetini savuran zenginlerin tavırlarını taklit etmeye çalışan tiplerdi. Asaleti olmayan bir soyluluk maskesi takınmışlardı; ne tam olarak asil, ne de tam anlamıyla sıradandılar—tıpkı hadım edilmiş atlar gibi, etkisiz ve […]

Continue Reading

Sefiller – İkinci Kitap – V. Bölüm

Sükûnet Kardeşine iyi geceler dileyen Piskopos Bienvenu, masanın üzerindeki iki gümüş şamdanın birini aldı ve diğerini misafirine uzatarak nazikçe, – Bayım, sizi odanıza götüreyim, dedi. Adam, tek kelime etmeden onu takip etti. Daha önce anlatıldığı gibi, bu mütevazı evin düzeni bir hayli ilginçti. Oratoryoya bağlı olan yatak hücresine ulaşmak ya da oradan çıkmak için mutlaka […]

Continue Reading

Sefiller – İkinci Kitap – IV. Bölüm

Pontarlier’nin Peynircilikleri Üzerine Detaylar Bu bölümde neler yaşandığını daha iyi anlatabilmek için Matmazel Baptistine’in Madame de Boischevron’a yazdığı mektuptan bir pasajı aktarmak yerinde olacaktır. Mektup, forsa ile piskopos arasındaki konuşmayı saf ve çarpıcı bir ayrıntı zenginliğiyle sunuyor: “Bu adam, hiç kimseye aldırış etmeden, açlıktan gözü dönmüş biri gibi yemeğini yiyordu. Ancak çorbasını bitirdiğinde başını kaldırıp […]

Continue Reading