Jane Eyre – Bölüm 13

Bay Rochester, anlaşılan o ki cerrahın talimatıyla o gece erkenden yatağa gitmişti; ertesi sabah da pek erken kalkmadı. Nihayet aşağı indiğinde ise doğrudan işlerine yöneldi; vekili ve birkaç kiracısı kendisiyle görüşmek üzere gelmiş, onu beklemekteydi. Artık ben ve Adèle’in kütüphaneyi boşaltmamız gerekiyordu; burası, bundan böyle her gün gelen ziyaretçileri ağırlamak için kullanılacaktı. Üst katta bir […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 12

Thornfield Hall’a ilk adım attığımda içimi saran huzurun, zamanla yerini sıkıntıya bırakacağını düşünmüştüm. Ama yanılmışım. Mrs. Fairfax, tam da göründüğü gibiydi: sakin, nazik, iyi eğitim almış ve makul bir zekâya sahip bir kadın. Öğrencim Adèle ise neşeli ama şımartılmış bir çocuktu; kimi zaman huysuzluk etse de, tamamen benim gözetimimde olduğu ve eğitimine kimse müdahale etmediği […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 8

Saat beşe varmadan dersler bitmiş, herkes çay içmek için yemekhaneye gitmişti. Artık aşağı inmeye cesaret edebildim. Koridorlar karanlığa gömülmüştü. Sessizce bir köşeye çekilip yere oturdum. Şimdiye kadar beni ayakta tutan o direnç yavaş yavaş tükeniyordu. İçimde biriken keder öylesine ağırdı ki sonunda kendimi tahtaların üzerine bıraktım, yüzümü soğuk zemine dayadım. Artık gözyaşlarımı tutmuyordum; Helen Burns […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 7

İlk çeyreğim Lowood’da bana bir çağ kadar uzun gelmişti—ama asla altın bir çağ gibi değil. Yeni düzene ve alışılmadık görevlere uyum sağlamak için verdiğim zorlu mücadele, yaşadığım fiziksel sıkıntılardan bile daha ağır geliyordu. Oysa bedenimin çektiği acılar da azımsanacak gibi değildi. Kış boyunca, Ocak’tan Mart’a kadar, Lowood’u çevreleyen duvarların dışına çıkmamıza neredeyse hiç izin verilmiyordu. […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 6

Ertesi gün de bir önceki gibi başladı. Loş ışıkta uyandık ve hızla giyindik. Ancak bu sabah, yıkanma faslını atlamak zorunda kaldık; sürahilerimizdeki su tamamen donmuştu. Hava bir önceki akşam aniden değişmiş, gece boyunca yatak odalarımızın pencerelerinden sızan sert kuzeydoğu rüzgârı içimizi ürpertmişti. Soğuk, uykumuzu bölmekle kalmamış, odalardaki her şeyi buz kesmiş hâle getirmişti. Uzun ve […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 4

İlk başta, konuşmalarım ve Bessie ile Abbot arasındaki görüşmeden, iyileşmek için yeterince umut topladım. Bir değişim yakındı ve ben de bunu sessizce bekliyordum. Fakat bu değişim hep gecikti; günler ve haftalar geçtikçe, sağlığım eski halime dönse de, benim kafamı kurcalayan konuya dair hiçbir yeni gelişme olmadı. Mrs. Reed zaman zaman beni sert bakışlarla süzüyor ama […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 3

Gözlerimi açtığımda, içimde korkutucu bir boşluk vardı; sanki büyük bir kabus görmüştüm. Gözlerim, önümdeki kalın siyah çizgilerle bölünmüş, korkunç bir kızıllığın titrediğini fark etti. Uzaklardan gelen boğuk sesler, rüzgarın ya da suyun uğultusunun arasında kaybolmuş gibiydi. İçimi saran belirsizlik ve korku, zihnimi adeta bulanıklaştırıyordu. Bir süre sonra, beni yavaşça oturtan birinin ellerini hissettim. İlk kez […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 2

Baştan sona direndim. Bu benim için tamamen yeni bir duyguydu ve Bessie ile Miss Abbot’un hakkımdaki kötü düşüncelerini daha da pekiştirdi. Gerçek şu ki, kendimde değildim—Fransızların dediği gibi, tam anlamıyla “dışımdaydım.” Küçücük bir başkaldırının bile bana tuhaf cezalar getireceğini biliyordum. Ama yine de, tıpkı zincirlerini kırmaya çalışan bir köle gibi, sonuçları ne olursa olsun direnmeye […]

Continue Reading