Sefiller – Yedinci Kitap – IV. Bölüm

Uykuda Acının Aldığı Biçimler Gece yarısını çoktan geçmiş, saat üçü vurmuştu. Beş saattir neredeyse hiç durmadan yürüyordu. Yorgunluktan bitap düşmüş bir halde, sonunda kendini bir sandalyeye bıraktı. Sandalyede uyuyakaldı ve bir rüya gördü. Bu rüya, çoğu rüya gibi, yaşadığı durumla belirsiz, uğursuz ve acı dolu bir bağ taşıyordu. Ancak öylesine derin bir iz bırakmıştı ki, […]

Continue Reading

Sefiller – Beşinci Kitap – X. Bölüm

Başarı devam ediyordu. Kışın sonunda işten çıkarılmıştı; yaz geçip gitmişti, ama kış yeniden geri dönmüştü. Kısa günler, azalan işler. Kışta ne ısınma var, ne de ışık; öğle vakti kaybolmuş, akşam ise sabaha yakın bir zaman diliminde karanlık, sis ve alacakaranlık içinde kayboluyordu. Pencereler gri, iç mekan karanlık… Gökyüzü sanki bir havalandırma deliği gibi. Bütün bir […]

Continue Reading

Sefiller – Beşinci Kitap – VIII. Bölüm

Madame Victurnien, ahlaka her ay otuz beş frank harcıyordu. Fantine, bir sabah uyandığında, hayatının farkına vararak kısa bir mutluluk anı yaşadı. Çalışmak ve bu yolla geçinmek, ne büyük bir Tanrı lütfu! Gerçekten de çalışmanın tadı ona geri dönmüştü. Bir ayna almıştı, gençliğine, güzel saçlarına ve dişlerine bakarak sevinç duydu; geçmişin birçok acısını unuttu, tek düşündüğü […]

Continue Reading

Sefiller – Beşinci Kitap – III.Bölüm

Laffitte’e emanet edilmişti. Yine de, o ilk günkü kadar sade ve mütevazı bir insan olarak kalmayı başarmıştı. Griye çalan saçları, derin bir ciddiyet taşıyan bakışları vardı. Teninin bronzluğu bir işçiye, yüzündeki derin çizgiler ise düşüncelere dalmış bir filozofa aitti. Üzerinde genellikle geniş kenarlı bir şapka ve çenesine kadar iliklenmiş, kalın kumaştan yapılmış uzun bir redingot […]

Continue Reading

Sefiller – Üçüncü Kitap – VII. Bölüm

Tholomyès’in Bilgeliği Bazıları şarkı söylerken, diğerleri yüksek sesle sohbet ediyordu; herkes bir aradaydı, ama artık yalnızca bir kargaşa hüküm sürüyordu. O anda Tholomyès söz aldı: – Rastgele konuşmayalım, acele etmeyelim, diye haykırdı. Eğer parlak olmak istiyorsak, düşünerek konuşmalıyız. Aksi takdirde fazla doğaçlama, aklı boşuna boşaltır. Akan bira köpük oluşturmaz. Beyefendiler, acele etmeyelim. İhtişamı sefaya katmalıyız; […]

Continue Reading

Sefiller – Üçüncü Kitap – VI. Bölüm

Birbirine Tapmanın Anlatıldığı Bölüm Aşk sözleri, sofra sohbetleri kadar uçucu ve kısa ömürlüdür. Aşkın sözleri bulutlar gibi gelir geçer, sofra muhabbetleri ise duman misali kaybolur. Fameuil ile Dahlia, birlikte hafifçe bir şarkı mırıldanıyordu. Tholomyès, keyif içinde şarabını yudumluyor; Zéphine kahkahalara boğulmuştu. Fantine’in yüzünde ise tatlı bir tebessüm vardı. Listolier, Saint-Cloud’dan aldığı tahta bir trompetle oyalanıyor, […]

Continue Reading

Sefiller – Üçüncü Kitap – IV. Bölüm

Tholomyès’nin keyfi yerindeydi; neşesini daha da taçlandırmak istercesine, bir İspanyol şarkısına başladı. O gün, sanki doğa da tatile çıkmış gibiydi; baştan sona aydınlık ve neşeli bir şafak gibi… Saint-Cloud’nun bahçelerinden yayılan mis kokular, Seine’nin yumuşak esintisine karışıyordu. Yapraklar nazikçe salınıyor, dallar rüzgârla dans ediyor, arılar yaseminlerin kalbine hücum ederken kelebekler papatyaların, yoncaların ve yabani otların […]

Continue Reading

Sefiller – Üçüncü Kitap – III. Bölüm

Dörtte Dört Öğrencilerin ve genç kızların kırda geçirdiği bir günün ne anlama geldiğini, kırk beş yıl önce, bugünkü bakış açısıyla hayal etmek oldukça zordur. Paris’in çevresi artık eskisi gibi değildir; şehrin çevresi, hayatın şekli, yarım yüzyıl içinde tamamen değişmiştir. Kuğu teknesinin yerini artık vagonlar almış, faytonların yerini ise buharlı gemiler almıştır. Bugün Fécamp dendiğinde, eskiden […]

Continue Reading

Sefiller – İkinci Kitap – XIII. Bölüm

Petit – Gervais Jean Valjean, şehri terk ederken, adeta bir kaçış içindeydi. Hızla tarlaların arasında yürüdü; önüne çıkan her yol ve patikaya saparak, nereye gittiğini fark etmeden sık sık kendi izlerine geri dönüyordu. Tüm sabahını böyle başıboş dolaşarak geçirdi. Hiçbir şey yememişti, ama açlık hissetmiyordu. İçinde dalgalanan, birbiriyle çatışan bambaşka duyguların etkisi altındaydı. Öfkeliydi, ama […]

Continue Reading

Sefiller – İkinci Kitap – IX. Bölüm

Yeni Şikayetler Cezaevinden çıkma zamanı geldiğinde, Jean Valjean, kulağında bu garip kelimeyi duydu: “Sen özgürsün!” O an, inanılması güç ve olağanüstüydü; bir ışık huzmesi, gerçek hayatın ışığı, birdenbire içine doldu. Ancak bu ışık hızla soldu. Jean Valjean, özgürlük düşüncesiyle büyülenmişti. Yeni bir hayatın umudu içindeydi. Ama kısa süre sonra, kendisine verilen sarı pasaportla özgürlüğün ne […]

Continue Reading