Jane Eyre – Bölüm 22 (Sadece İki Sayfa)

Bay Rochester bana yalnızca bir haftalık izin vermişti; ama Gateshead’i terk etmem bir ayı buldu. Cenazenin hemen ardından ayrılmak istiyordum; fakat Georgiana, Londra’ya gitme fırsatı bulana dek kalmamı rica etti. Nihayet amcası Bay Gibson tarafından davet edilmişti; Bay Gibson, kardeşinin defnini yönetmek ve aile işlerini düzenlemek için gelmişti. Georgiana, Eliza’yla yalnız kalmaktan korktuğunu söyledi; çünkü […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 21 (Sadece İki Sayfa)

Mrs. Reed’in günlerdir konuşmadığını biliyordum; yoksa iyileşiyor muydu? Sessizce yanına gittim. “Benim, Reed teyzeciğim,” dedim. “Kim—ben mi?” diye karşılık verdi. Bana hem şaşkınlıkla hem de bir çeşit korkuyla baktı; ama o delice bir bakış değildi. “Bana yabancı gibisiniz… Bessie nerede?” “Lojmanda, teyzeciğim.” “Teyze…” diye tekrarladı. “Kim bana ‘teyze’ diye sesleniyor? Sen Gibsons’lardan biri değilsin. Ama… […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 21 ( Sadece İki Sayfa)

Eliza hâlâ az konuşuyordu: belli ki konuşmaya vakti yoktu. Onun kadar meşgul birini hiç görmemiştim; ama ne yaptığını söylemek zor, ya da daha doğrusu, çalışkanlığının herhangi bir sonucunu görmek zordu. Sabah erken kalkmasını gerektiren bir alarmı vardı. Kahvaltıdan önce ne ile meşgul olduğunu bilmiyorum, ama kahvaltıdan sonra zamanını düzenli dilimlere ayırıyor, her saat kendi belirlenmiş […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 18 ( Sadece İki Sayfa)

“Eminim ki, albay,” diye haykırdı Lady Ingram, “böylesine alçak bir sahtekâra cesaret vermek istemezsiniz, değil mi? Onu derhal kovun, her ne olursa olsun!” “Ama, hanımefendi, onu gitmeye ikna edemiyorum,” dedi uşak; “ne de ki diğer hizmetçiler de. Şu anda Bayan Fairfax onunla beraberdir, gitmesi için rica ediyor; fakat o şöminenin köşesine bir sandalye çekmiş ve […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 18 (Sadece İki Sayfa)

“Görünüşe bakılırsa, yanlış bir zamanda gelmişim, hanımefendi,” dedi, “arkadaşım Bay Rochester evde yokken; fakat ben çok uzun bir yolculuktan geldim ve sanırım eski ve samimi bir tanışıklığın verdiği cesaretle, kendimi burada onun dönene kadar konuk sayabilirim.” Davranışları nazikti; konuşmasındaki aksanı ise bana bir hayli alışılmadık geldi—tam anlamıyla yabancı değil, ama tamamen İngiliz de sayılmazdı. Yaşı […]

Continue Reading

Sefiller – Sekizinci Kitap – III. Bölüm

JAVERT’İN MEMNUNİYETİ Olaylar şu şekilde gelişti: Gece yarısını yarım saat geçmişti ki Mösyö Madeleine, Arras ceza mahkemesinin salonundan çıktı. Önceden yer ayırttığı posta arabasına yetişmek için doğruca kaldığı hana gitti. Sabahın erken saatlerinde, altıya doğru Montreuil-sur-Mer’e vardı ve ilk işi, Mösyö Laffitte’e yazdığı mektubu postaya vermek oldu. Ardından, doğrudan hastaneye giderek Fantine’i görmek istedi. Bu […]

Continue Reading

Sefiller – Yedinci Kitap – X. Bölüm

Reddetme Sistemi Tartışmaların sonuna gelinmişti. Başkan, sanığı ayağa kaldırarak usul gereği sorusunu sordu:– Savunmanıza ekleyecek bir şeyiniz var mı? Adam, elindeki yıpranmış beresiyle oynuyor, sanki soruyu duymamış gibi davranıyordu. Başkan, soruyu bir kez daha yineledi. Bu sefer adam duydu. Anladığını belli eden bir hareket yaptı; sanki derin bir uykudan uyanmış gibi doğruldu. Gözlerini çevrede gezdirdi; […]

Continue Reading

Sefiller – Yedinci Kitap – VII. Bölüm

Yolcu, vardığı anda geri dönüş hazırlığı yapar. Akşam saat sekize doğru, izlediğimiz küçük araba, Arras’taki Posta Hanı’nın kemerli girişine yanaştı. Arabadan inen yolcu, han çalışanlarının telaşlı ilgisine kayıtsızca karşılık verdi, yardıma gelen atı geri gönderdi ve küçük beyaz atını kendi elleriyle ahıra götürdü. Daha sonra hanın zemin katındaki bilardo salonunun kapısını iterek içeri girdi, bir […]

Continue Reading

Sefiller – Yedinci Kitap – IV. Bölüm

Uykuda Acının Aldığı Biçimler Gece yarısını çoktan geçmiş, saat üçü vurmuştu. Beş saattir neredeyse hiç durmadan yürüyordu. Yorgunluktan bitap düşmüş bir halde, sonunda kendini bir sandalyeye bıraktı. Sandalyede uyuyakaldı ve bir rüya gördü. Bu rüya, çoğu rüya gibi, yaşadığı durumla belirsiz, uğursuz ve acı dolu bir bağ taşıyordu. Ancak öylesine derin bir iz bırakmıştı ki, […]

Continue Reading

Sefiller – Beşinci Kitap – X. Bölüm

Başarı devam ediyordu. Kışın sonunda işten çıkarılmıştı; yaz geçip gitmişti, ama kış yeniden geri dönmüştü. Kısa günler, azalan işler. Kışta ne ısınma var, ne de ışık; öğle vakti kaybolmuş, akşam ise sabaha yakın bir zaman diliminde karanlık, sis ve alacakaranlık içinde kayboluyordu. Pencereler gri, iç mekan karanlık… Gökyüzü sanki bir havalandırma deliği gibi. Bütün bir […]

Continue Reading