Sefiller – Üçüncü Kitap – VI. Bölüm

Birbirine Tapmanın Anlatıldığı Bölüm Aşk sözleri, sofra sohbetleri kadar uçucu ve kısa ömürlüdür. Aşkın sözleri bulutlar gibi gelir geçer, sofra muhabbetleri ise duman misali kaybolur. Fameuil ile Dahlia, birlikte hafifçe bir şarkı mırıldanıyordu. Tholomyès, keyif içinde şarabını yudumluyor; Zéphine kahkahalara boğulmuştu. Fantine’in yüzünde ise tatlı bir tebessüm vardı. Listolier, Saint-Cloud’dan aldığı tahta bir trompetle oyalanıyor, […]

Continue Reading

Sefiller – Üçüncü Kitap – IV. Bölüm

Tholomyès’nin keyfi yerindeydi; neşesini daha da taçlandırmak istercesine, bir İspanyol şarkısına başladı. O gün, sanki doğa da tatile çıkmış gibiydi; baştan sona aydınlık ve neşeli bir şafak gibi… Saint-Cloud’nun bahçelerinden yayılan mis kokular, Seine’nin yumuşak esintisine karışıyordu. Yapraklar nazikçe salınıyor, dallar rüzgârla dans ediyor, arılar yaseminlerin kalbine hücum ederken kelebekler papatyaların, yoncaların ve yabani otların […]

Continue Reading

Sefiller – Üçüncü Kitap – III. Bölüm

Dörtte Dört Öğrencilerin ve genç kızların kırda geçirdiği bir günün ne anlama geldiğini, kırk beş yıl önce, bugünkü bakış açısıyla hayal etmek oldukça zordur. Paris’in çevresi artık eskisi gibi değildir; şehrin çevresi, hayatın şekli, yarım yüzyıl içinde tamamen değişmiştir. Kuğu teknesinin yerini artık vagonlar almış, faytonların yerini ise buharlı gemiler almıştır. Bugün Fécamp dendiğinde, eskiden […]

Continue Reading

Sefiller – İkinci Kitap – XIII. Bölüm

Petit – Gervais Jean Valjean, şehri terk ederken, adeta bir kaçış içindeydi. Hızla tarlaların arasında yürüdü; önüne çıkan her yol ve patikaya saparak, nereye gittiğini fark etmeden sık sık kendi izlerine geri dönüyordu. Tüm sabahını böyle başıboş dolaşarak geçirdi. Hiçbir şey yememişti, ama açlık hissetmiyordu. İçinde dalgalanan, birbiriyle çatışan bambaşka duyguların etkisi altındaydı. Öfkeliydi, ama […]

Continue Reading

Sefiller – İkinci Kitap – IX. Bölüm

Yeni Şikayetler Cezaevinden çıkma zamanı geldiğinde, Jean Valjean, kulağında bu garip kelimeyi duydu: “Sen özgürsün!” O an, inanılması güç ve olağanüstüydü; bir ışık huzmesi, gerçek hayatın ışığı, birdenbire içine doldu. Ancak bu ışık hızla soldu. Jean Valjean, özgürlük düşüncesiyle büyülenmişti. Yeni bir hayatın umudu içindeydi. Ama kısa süre sonra, kendisine verilen sarı pasaportla özgürlüğün ne […]

Continue Reading

Sefiller – İkinci Kitap – VIII. Bölüm

Dalga ve Gölge Bir adam denize düşer! Ne önemi var ki? Gemi yolundan sapmaz. Rüzgâr eser, rotası karanlık bir zorunluluğun elindedir. Gemi ilerler, yoluna devam eder. Adam suya gömülür, ardından yeniden su yüzüne çıkar. Çırpınır, haykırır, kollarını uzatır; ama nafile. Kimse onu duymaz. Gemi, fırtınanın pençesinde kendi varoluş mücadelesine odaklanmıştır. Ne mürettebat ne de yolcular, […]

Continue Reading

Sefiller – İkinci Kitap – VII. Bölüm

Umutsuzluğun Derinlikleri Haydi bunu ifade etmeye çalışalım. Toplum, kendi elleriyle yarattığı bu gerçeklerle yüzleşmek zorunda. Çünkü böylesi şeyler onun eseridir. Daha önce de söylediğimiz gibi, o bir cahildi; ama aptal değildi. İçinde yanıp duran bir ışık, karanlıkla boğuşan bir parıltı vardı. O ışık, felaketin kendine has aydınlığıyla daha da parladı. Dayakların acısıyla, zincirlerin ağırlığıyla, zindanların […]

Continue Reading

Sefiller – İkinci Kitap – VI. Bölüm

Jean Valjean Gecenin bir vakti, Jean Valjean aniden uyandı. Brie bölgesinden, yoksul bir köylü ailesinin çocuğuydu Jean Valjean. Çocukluğu boyunca ne bir okul yüzü görmüş ne de okuma yazma öğrenme fırsatı bulmuştu. Genç bir adam olduğunda, Faverolles’da ağaç budayarak geçimini sağlamaya başlamıştı. Annesi Jeanne Mathieu, babası ise Jean Valjean ya da bazılarına göre Vlajean’dı. Bu […]

Continue Reading

Sefiller – İkinci Kitap – II. Bölüm

Tedbir, Bilgeliğin Tavsiyesidir O akşam Digne Piskoposu, şehirde yaptığı uzun gezintisinin ardından odasına çekilmiş ve gece geç saatlere kadar orada kalmıştı. Üzerinde titizlikle çalıştığı Görevler Üzerine adlı eseri vardı, ancak maalesef bu çalışma henüz tamamlanmamıştı. Derin bir konu olan bu eserde, Kilise Babaları ve ilahiyatçıların öğretilerini dikkatle incelemekteydi. Kitap, iki ana bölüme ayrılmıştı: birinci bölüm, […]

Continue Reading

Sefiller – İkinci Kitap – Düşüş – I. Bölüm

Bir Yürüyüş Akşamı Ekim 1815’in ilk günlerinde, güneş batmadan yaklaşık bir saat önce, yaya olarak seyahat eden bir adam, Digne adlı küçük kasabaya vardı. O sırada pencerelerden bakan ya da evlerinin kapısında duran az sayıdaki kasaba sakini, bu yabancıyı tedirgin bir merakla süzüyordu. Görünümü öylesine perişandı ki, böylesini görmek oldukça zordu. Adam orta boylu, yapılı […]

Continue Reading