Jane Eyre – Bölüm 7

İlk çeyreğim Lowood’da bana bir çağ kadar uzun gelmişti—ama asla altın bir çağ gibi değil. Yeni düzene ve alışılmadık görevlere uyum sağlamak için verdiğim zorlu mücadele, yaşadığım fiziksel sıkıntılardan bile daha ağır geliyordu. Oysa bedenimin çektiği acılar da azımsanacak gibi değildi. Kış boyunca, Ocak’tan Mart’a kadar, Lowood’u çevreleyen duvarların dışına çıkmamıza neredeyse hiç izin verilmiyordu. […]

Continue Reading

Sefiller – Sekizinci Kitap – IV. Bölüm

Fantine, M. Madeleine’in onu bu adamın elinden aldığı günden beri Javert’i görmemişti. Zihni hastalık nedeniyle bulanıktı, ama onu almaya geldiğinden hiç şüphesi yoktu. O korkunç yüzü görmek istemiyordu; dehşet içinde elleriyle yüzünü kapattı ve acı dolu bir çığlık attı: — Bay Madeleine, beni kurtarın! Jean Valjean – artık onu yalnızca bu isimle anacağız – ayağa […]

Continue Reading

Sefiller – Yedinci Kitap – VIII. Bölüm

Ayrıcalıklı Bir Giriş Montreuil-sur-Mer’in belediye başkanı, kendi farkında olmasa da, geniş bir şöhrete sahipti. Yedi yıldır, erdem dolu ünü yalnızca bu küçük kasabanın sınırlarını aşmakla kalmamış, tüm Boulonnais bölgesine yayılmış ve hatta çevredeki birkaç komşu departmana kadar ulaşmıştı. Siyah cam eşya sanayisini yeniden canlandırarak kasabaya yaptığı büyük hizmet bir yana, Montreuil-sur-Mer’in yüz kırk bir komününden […]

Continue Reading

Sefiller – Yedinci Kitap – III. Bölüm

Bir Kafada Kopan Fırtına Okuyucu, M. Madeleine’in gerçekte Jean Valjean olduğunu artık fark etmiş olmalı. Jean Valjean’ın ruhunun derinliklerine daha önce bir yolculuk yapmıştık; şimdi o karanlık uçuruma bir kez daha bakma vakti geldi. Ancak bu kez, bu yolculuğun içimizde uyandırdığı heyecan ve ürpertiyi gizlemek mümkün değil. İnsan ruhunu gözlemlemek, hiçbir şeye benzemez. Zihnin gözü, […]

Continue Reading

Sefiller – Beşinci Kitap – XII. Bölüm

Bay Bamatabois’in Aylaklığı Montreuil-sur-Mer gibi küçük şehirlerde, her zaman benzer bir gençlik sınıfı bulunurdu. Bu gençler, taşrada yılda bin beş yüz livre gelirle yaşayan ama Paris’te servetini savuran zenginlerin tavırlarını taklit etmeye çalışan tiplerdi. Asaleti olmayan bir soyluluk maskesi takınmışlardı; ne tam olarak asil, ne de tam anlamıyla sıradandılar—tıpkı hadım edilmiş atlar gibi, etkisiz ve […]

Continue Reading

Sefiller – Dördüncü Kitap – II. Bölüm

İki Şüpheli Karakterin İlk Taslağı Yakalanan fare oldukça cılızdı; ama zayıf bir fare bile kediyi mutlu etmeye yeter. Peki ya Thénardier’ler kimdi? Şimdilik kısaca anlatalım, detayları daha sonra ekleriz. Bu insanlar, kaba saba yükselmişlerle düşmüş zeki insanların bir karışımı olan bir ara sınıfa aittiler. Kendilerini “orta sınıf” ya da “alt sınıf” diye adlandırılan sınıflar arasında […]

Continue Reading

Sefiller – Üçüncü Kitap – VI. Bölüm

Birbirine Tapmanın Anlatıldığı Bölüm Aşk sözleri, sofra sohbetleri kadar uçucu ve kısa ömürlüdür. Aşkın sözleri bulutlar gibi gelir geçer, sofra muhabbetleri ise duman misali kaybolur. Fameuil ile Dahlia, birlikte hafifçe bir şarkı mırıldanıyordu. Tholomyès, keyif içinde şarabını yudumluyor; Zéphine kahkahalara boğulmuştu. Fantine’in yüzünde ise tatlı bir tebessüm vardı. Listolier, Saint-Cloud’dan aldığı tahta bir trompetle oyalanıyor, […]

Continue Reading