Jane Eyre – Bölüm 19 ( Sadece İki Sayfa)

“Dinleyicinin hevesi!” diye yineledi: “Evet; Bay Rochester saatlerce oturdu, kulağını büyüleyici dudaklara eğmişti; o dudaklar, iletişimin tadını çıkararak görevlerini yaparken; Bay Rochester da öyle istekliydi ki, verilen bu oyuna minnettarlıkla karşılık veriyor gibiydi; bunu fark ettiniz değil mi?” “Minnettarlık mı! Yüzünde minnettarlık gördüğümü hatırlamıyorum.” “Gördünüz mü! Yani analiz ettiniz demek. Peki, minnettarlık dışında neyi fark […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 17 (Sadece İki Sayfa)

“Peki, Bay Rochester nerede?” En son o gelir: Gözlerim koru arkına bakmıyor ama onu içeri girerken görüyorum. Dikkatimi, elime aldığım işi—o ince işçilikle örülen çantanın ağlarına ve iğnelerine—vermek istiyorum. Sadece elimdeki işe, dizimde duran gümüş boncuklara ve ipek ipliklere odaklanmak istiyorum. Ama onun siluetini açıkça görüyorum; ve istemeden de olsa, onu en son gördüğüm anı […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 16 (Sadece İki Sayfa)

“Bu gece hava güzel,” dedi, camlardan dışarı bakarken. “Gerçi yıldızlar görünmüyor ama Bay Rochester yolculuğu için genel olarak iyi bir gün geçirdi diyebiliriz.” “Yolculuk mu? Bay Rochester bir yere mi gitti? Dışarıda olduğunu bile bilmiyordum.” “Ah, kahvaltısını eder etmez çıktı yola! Leas’a gitti, Bay Eshton’ın malikanesine… Millcote’un on mil ötesinde. Duyduğuma göre orada kalabalık bir […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 15 (Sadece İki Sayfa)

Her ne kadar artık mumumu söndürüp yatağa uzanmış olsam da, bir türlü uyuyamıyordum. Bay Rochester’ın o gün cadde boyunca yürürken durup, kaderinin karşısına çıkıp Thornfield’da mutlu olma cesaretini gösterdiğini anlattığı an gözümün önünden gitmiyordu. “Neden olmasın ki?” diye düşündüm. “Onu bu evden uzaklaştıran ne? Yine mi gidecek yakında?” Bayan Fairfax, onun burada en fazla iki […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 15 (Sadece İki Sayfa)

Bay Rochester bu meseleyi bana daha sonra açıklamıştı. Bir öğleden sonra, Adèle’le birlikte bahçede gezinirken karşımıza çıktı. Adèle, Pilot’la oynarken bir yandan da tüy topunu sektiriyordu. O da beni, Adèle’in gözünün önünden ayrılmayacağımız bir mesafede, uzun kayın ağaçlarıyla çevrili yolda yürümeye davet etti. İşte o zaman bana Adèle’in, bir zamanlar büyük bir tutkuyla bağlandığı Fransız […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 14 ( Sadece İki Sayfa)

“Dokuz oldu efendim,” dedim.“Önemli değil… Bekle biraz. Adèle henüz yatmaya hazır değil.Şu anki konumum, Bayan Eyre—sırtım şömineye dönük, yüzüm odaya dönük—gözlem yapmak için gayet elverişli. Seninle konuşurken, bir yandan da Adèle’i ara ara izliyordum. (Onun ilginç bir inceleme konusu olduğuna dair kendimce sebeplerim var; hatta bir gün, hayır, kesinlikle bir gün, bu sebepleri sana açıklayacağım.) […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 14 ( Sadece İki Sayfa)

“Pişmanlık onun çaresi denir, efendim.” “Hayır, pişmanlık çare değildir. Belki insan kendini düzeltirse bir çare bulunur; ve hâlâ kendimi düzeltecek gücüm var—eğer… Ama neye yarar ki düşünmek? Böylesine zincire vurulmuş, böylesine yük altında, böylesine lanetlenmişken? Üstelik, madem bana mutluluk sonsuza dek yasaklandı, o zaman hayattan zevk almaya hakkım var: ve o zevki de, ne pahasına […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 14 (Sadece İki Sayfa)

“Belki siz de böylesinizdir,” diye geçirdim içimden. O anda göz göze geldik. Düşüncem yüzüme yansımış olmalı ki, sanki sesli söylemişim gibi yanıt verdi: “Evet, evet, haklısınız,” dedi. “Bende de pek çok kusur var; bunu inkâr etmiyorum, saklamaya da niyetim yok, inanın bana. Tanrı şahidimdir ki, başkalarını fazla yargılamamam gerektiğini iyi bilirim. Zira kendi iç dünyamda, […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 14 (Sadece İki Sayfa)

Onun nezaketini görmezden gelemezdim; öyle davranmak da istemezdim. “Eğer elimden gelirse, sizi eğlendirmeye hazırım efendim, hem de gerçekten isterim,” dedim. “Ama ben bir konu açamam; çünkü sizi neyin ilgilendireceğini nereden bilebilirim? Bana sorular sorun, ben de elimden geldiğince yanıtlamaya çalışayım.” “O halde önce şunu söyleyin,” dedi. “Benim biraz dik başlı, sert, hatta zaman zaman fazla […]

Continue Reading