Sefiller – Beşinci Kitap – V. Bölüm

Ufukta şimşekler çakıyordu. Zamanla, yavaş yavaş, tüm karşıtlıklar kayboldu. İlk başta, her zaman yükselenlere karşı gösterilen tepkiler gibi, M. Madeleine’e karşı iftiralar ve karalamalar vardı. Ardından yalnızca kötü sözler, sonra sadece hileler… Nihayetinde her şey tamamen yok oldu; saygı, bütün kalpleriyle, içten ve samimi bir şekilde oluştu. 1821 civarında, Montreuil-sur-Mer’de ona “Bay Belediye Başkanı” diye […]

Continue Reading

Sefiller – Dördüncü Kitap – II. Bölüm

İki Şüpheli Karakterin İlk Taslağı Yakalanan fare oldukça cılızdı; ama zayıf bir fare bile kediyi mutlu etmeye yeter. Peki ya Thénardier’ler kimdi? Şimdilik kısaca anlatalım, detayları daha sonra ekleriz. Bu insanlar, kaba saba yükselmişlerle düşmüş zeki insanların bir karışımı olan bir ara sınıfa aittiler. Kendilerini “orta sınıf” ya da “alt sınıf” diye adlandırılan sınıflar arasında […]

Continue Reading

Sefiller – Dördüncü Kitap – I. Bölüm

Bir Anne Diğerini Karşılar Bir lokantanın önünde bir kamyon ya da at arabası görmek, o dönemde oldukça sıradan bir manzaraydı. Ancak, 1818 yılı baharının bir akşamında, Waterloo Alayı Lokantası’nın önünde park etmiş bu araç, bir ressamın dikkatini çekecek kadar alışılmadık bir görünüm sergiliyordu. Bu araç, ormanlık bölgelerde büyük kütükleri ve ağaç gövdelerini taşımak için kullanılan, […]

Continue Reading

Sefiller – Üçüncü Kitap – IX. Bölüm

Mutlu Neşenin Sonu Genç kızlar yalnız kaldıklarında ikişerli gruplar hâlinde pencere pervazlarına yaslanıyor, birbirlerine eğilerek fısıldaşmaya başlıyorlardı. Bazen bir pencereyle diğeri arasında sesler yankılanıyordu. O sırada Bombarda Meyhanesi’nden kol kola çıkan birkaç genç adamı fark ettiler. Adamlar, arkalarına dönüp kızlara gülümseyerek işaret yaptı ve her pazar Champs-Élysées’yi dolduran tozlu kalabalık arasında kaybolup gittiler. Fantine pencereden […]

Continue Reading

Sefiller – Üçüncü Kitap – VIII. Bölüm

Bir Atın Ölümü – Edon’da, Bombarda’dan daha iyi yemek yenir, diye haykırdı Zéphine. – Ben Edon’u tercih ederim, dedi Blachevelle. Bombarda daha lüks, daha Asya tarzı. Aşağıdaki salona bakın. Duvarlarda aynalar var. – Ben tabağımda daha çok seviyorum, dedi Favourite. Blachevelle, ısrarla devam etti: – Bıçaklara bakın. Bombarda’da saplar gümüş, Edon’da ise kemik. Gümüş, kemikten […]

Continue Reading

Sefiller – Üçüncü Kitap – VI. Bölüm

Birbirine Tapmanın Anlatıldığı Bölüm Aşk sözleri, sofra sohbetleri kadar uçucu ve kısa ömürlüdür. Aşkın sözleri bulutlar gibi gelir geçer, sofra muhabbetleri ise duman misali kaybolur. Fameuil ile Dahlia, birlikte hafifçe bir şarkı mırıldanıyordu. Tholomyès, keyif içinde şarabını yudumluyor; Zéphine kahkahalara boğulmuştu. Fantine’in yüzünde ise tatlı bir tebessüm vardı. Listolier, Saint-Cloud’dan aldığı tahta bir trompetle oyalanıyor, […]

Continue Reading

Sefiller – Üçüncü Kitap – IV. Bölüm

Tholomyès’nin keyfi yerindeydi; neşesini daha da taçlandırmak istercesine, bir İspanyol şarkısına başladı. O gün, sanki doğa da tatile çıkmış gibiydi; baştan sona aydınlık ve neşeli bir şafak gibi… Saint-Cloud’nun bahçelerinden yayılan mis kokular, Seine’nin yumuşak esintisine karışıyordu. Yapraklar nazikçe salınıyor, dallar rüzgârla dans ediyor, arılar yaseminlerin kalbine hücum ederken kelebekler papatyaların, yoncaların ve yabani otların […]

Continue Reading

Sefiller – Üçüncü Kitap – III. Bölüm

Dörtte Dört Öğrencilerin ve genç kızların kırda geçirdiği bir günün ne anlama geldiğini, kırk beş yıl önce, bugünkü bakış açısıyla hayal etmek oldukça zordur. Paris’in çevresi artık eskisi gibi değildir; şehrin çevresi, hayatın şekli, yarım yüzyıl içinde tamamen değişmiştir. Kuğu teknesinin yerini artık vagonlar almış, faytonların yerini ise buharlı gemiler almıştır. Bugün Fécamp dendiğinde, eskiden […]

Continue Reading

Sefiller – Üçüncü Kitap – II. Bölüm

İki çift. Bu Parisli gençlerin biri Toulouse’dan, diğeri Limoges’ten, bir diğeri Cahors’tan, sonuncusu ise Montauban’dan geliyordu; ancak hepsi öğrenciydi ve öğrenci olmak, Parisli olmak demekti; Paris’te eğitim almak, sanki Paris’te doğmuş olmak gibiydi. Bu gençler oldukça sıradandı; herkes bu yüzleri bir şekilde görmüştür; tipik, ilk bakışta dikkat çeken, ne olağanüstü ne de yetersiz, ne bilgili […]

Continue Reading

Sefiller – İkinci Kitap – XIII. Bölüm

Petit – Gervais Jean Valjean, şehri terk ederken, adeta bir kaçış içindeydi. Hızla tarlaların arasında yürüdü; önüne çıkan her yol ve patikaya saparak, nereye gittiğini fark etmeden sık sık kendi izlerine geri dönüyordu. Tüm sabahını böyle başıboş dolaşarak geçirdi. Hiçbir şey yememişti, ama açlık hissetmiyordu. İçinde dalgalanan, birbiriyle çatışan bambaşka duyguların etkisi altındaydı. Öfkeliydi, ama […]

Continue Reading