Jane Eyre – Bölüm 8

Saat beşe varmadan dersler bitmiş, herkes çay içmek için yemekhaneye gitmişti. Artık aşağı inmeye cesaret edebildim. Koridorlar karanlığa gömülmüştü. Sessizce bir köşeye çekilip yere oturdum. Şimdiye kadar beni ayakta tutan o direnç yavaş yavaş tükeniyordu. İçimde biriken keder öylesine ağırdı ki sonunda kendimi tahtaların üzerine bıraktım, yüzümü soğuk zemine dayadım. Artık gözyaşlarımı tutmuyordum; Helen Burns […]

Continue Reading

Jane Eyre – Bölüm 7

İlk çeyreğim Lowood’da bana bir çağ kadar uzun gelmişti—ama asla altın bir çağ gibi değil. Yeni düzene ve alışılmadık görevlere uyum sağlamak için verdiğim zorlu mücadele, yaşadığım fiziksel sıkıntılardan bile daha ağır geliyordu. Oysa bedenimin çektiği acılar da azımsanacak gibi değildi. Kış boyunca, Ocak’tan Mart’a kadar, Lowood’u çevreleyen duvarların dışına çıkmamıza neredeyse hiç izin verilmiyordu. […]

Continue Reading

Sefiller – Sekizinci Kitap – II. Bölüm

Fantine’in Mutluluğu Fantine, ne şaşkınlıkla ne de heyecanla tepki verdi; çünkü içinde bulunduğu an, saf mutluluğun ta kendisiydi. Sadece tek bir soru sordu:– Peki ya Cosette? Bu soru, öylesine derin bir güven, sarsılmaz bir inanç ve mutlak bir huzurla sorulmuştu ki içinde en ufak bir kuşku ya da endişe yoktu. Bu yüzden yanıt vermek zordu. […]

Continue Reading

Sefiller – Yedinci Kitap – I. Bölüm

Rahibe Simplice Montreuil-sur-Mer’de yaşanan bu olaylar, dönemin halkı için bir sır olarak kalmıştı. Ancak, gün ışığına çıkan küçük bir kısmı bile şehirde derin izler bırakmaya yetti. Bu nedenle, bu olayları en ince ayrıntısına kadar anlatmamak, bu eserin ruhuna haksızlık olurdu. Bu anlatılanlarda okuyucu, belki de inanılmaz gibi görünen bazı durumlarla karşılaşacak. Ancak, gerçeğe olan bağlılığımız […]

Continue Reading

Sefiller – Beşinci Kitap – XI. Bölüm

Mesih bizi özgür kıldı Fantine’in hikayesi nedir? Toplumun bir köleyi satın almasıdır. Kime? Yoksulluğa. Açlık, soğuk, yalnızlık, terk edilmişlik, yoksulluk… Acının iç içe geçtiği bir pazar yeridir burası. Bir ruh, bir dilim ekmek karşılığında satılır. Yoksulluk sunar, toplum kabul eder. İsa Mesih’in kutsal yasası, medeniyetimizi şekillendirir; fakat henüz tam anlamıyla bu yasayı kapsamaz. Avrupa’da esaretin […]

Continue Reading

Sefiller – Dördüncü Kitap – I. Bölüm

Bir Anne Diğerini Karşılar Bir lokantanın önünde bir kamyon ya da at arabası görmek, o dönemde oldukça sıradan bir manzaraydı. Ancak, 1818 yılı baharının bir akşamında, Waterloo Alayı Lokantası’nın önünde park etmiş bu araç, bir ressamın dikkatini çekecek kadar alışılmadık bir görünüm sergiliyordu. Bu araç, ormanlık bölgelerde büyük kütükleri ve ağaç gövdelerini taşımak için kullanılan, […]

Continue Reading

Sefiller – Üçüncü Kitap – VIII. Bölüm

Bir Atın Ölümü – Edon’da, Bombarda’dan daha iyi yemek yenir, diye haykırdı Zéphine. – Ben Edon’u tercih ederim, dedi Blachevelle. Bombarda daha lüks, daha Asya tarzı. Aşağıdaki salona bakın. Duvarlarda aynalar var. – Ben tabağımda daha çok seviyorum, dedi Favourite. Blachevelle, ısrarla devam etti: – Bıçaklara bakın. Bombarda’da saplar gümüş, Edon’da ise kemik. Gümüş, kemikten […]

Continue Reading